Examples of using "Gehofft" in a sentence and their turkish translations:
Geri geleceğini umuyordum.
Seni burada bulmayı umut ediyordum.
Bunu dün bitirmiş olmayı ümit etmiştim.
- Ne kazanmayı umuyordun?
- Ne elde etmeyi umuyordun?
Biraz daha para biriktirmeyi ummuştum.
Onunla orada tanışmış olmayı ummuştum.
Arkadaş olabileceğimizi umut etmiştim.
Bir şey bulacağını umuyordum.
Bilebileceğini umuyordum.
Bana yardım edebileceğini umuyordum.
Orada seninle karşılaşmayı ummuştum.
- Umarım ne demek istediğimi anlayacaksın.
- Ne demek istediğimi anlayacağını umarım.
Bunu söyleyebileceğini ummuştum.
Ben onu dün bitirmiş olmayı umuyordum.
Onu yapacağını umuyordum.
Bunun olacağını umuyordun, değil mi?
Onun iyileşeceğini ümit etmiştim.
Tom piyangoyu kazanacağını ummuştu.
Tom'un nerede olduğunu bana söyleyebileceğini umuyordum.
Belki de beklediğimiz kestirme yol burasıdır.
Bu gece erken yiyebileceğimizi umuyordum.
Kazadan önce, Tom profesyonel bir tenis oyuncusu olmayı umuyordu.
Dönüşüme kadar bitirmiş olacağını ummuştum.
Bunun nasıl olduğunu görmüş olabileceğini umuyordum.
Tom Mary ile yemeği ummasına rağmen tek başına yedi.
Onu söyleyeceğini umuyordum.
Beklediğim cevap bu değildi.
Birkaç öğrencinin geleceğini umuyorduk, fakat sınıfta kimse yoktu.
Ne görmeyi umuyordunuz?