Examples of using "Erklärt" in a sentence and their turkish translations:
- Şu çok açıklayıcı.
- Şu çok şey açıklar.
O her şeyi açıklıyor.
Bu durumu açıklıyor.
Sen onu iyi açıkladın.
Bu birçok şeyi açıklıyor.
Bu araştırma, bunun nasıl olduğunu açıklıyor.
O onu açıkladı.
O onu açıkladı.
Mary onu açıkladı.
Tom onu açıkladı.
Bu onun gecikmesini açıklıyor.
O, onu ayrıntılı olarak açıkladı.
belki de anlatılmak istenen şey
Tom'un hayatından umut kesildi.
Tom'a onu açıkladım.
O, onu bana açıkladı.
Ona onu açıkladım.
Bu aşikar.
- Her şey izah edilemez.
- Her şeyin izahı olmaz.
- Her şey açıklanamaz.
Sen onu zaten açıkladın.
Onun hesabını nasıl verirsin?
Tom'un beyin ölümü açıklandı.
O, ölüme terk edildi.
Ben onu ona açıkladım.
O, kapının niçin açık olduğunu açıklıyor.
- Oyunun kurallarını ona anlattım.
- Oyunun kurallarını onlara açıkladım.
O, meseleyi bana açıkladı.
O, meseleyi bana açıkladı.
Tom zaten onu bize açıkladı.
Tom onu çok iyi açıkladı.
Bu bir koruma alanı olarak adlandırıldı.
Tom, Mary'ye projeyi açıkladı.
Tom ne kastettiğini bana gösterdi.
Kuralları Tom'a açıkladım.
başlık parası anlatıldı bu filmde
geçersiz ilan edilecek.
O, resimler vasıtasıyla fikrini açıkladı.
Neden onu yapmayı kabul ettin?
O ne olduğunu açıklamaz, değil mi?
"Onu nasıl açıklarsın?" "Açıklayamam."
Belki bunu iyi açıklamadım.
Geri geldiğinde Tom bunu sana açıklayacak.
Tom onu Mary'ye çok dikkatli bir şekilde açıkladı.
1 Mayıs artık işçinin bayramı ilan edildi
Bunlardan hiçbirini kabul etmedim.
Daha önce bunun hepsini sana açıkladım.
İran ABD'ye karşı savaş ilan etti.
O, Amerika'nın 1776 yılında bağımsızlığını ilan ettiğini söyledi.
daha sonrasında sesi kapatıyor dersini anlatmaya devam ediyor
Tom işi yapmayı kabul etti.
Neden onlara yardım etmeyi kabul ettin?
Neden Tom'a yardım etmeyi kabul ettin?
- Tom bana onu söyledi.
- Tom onu bana söyledi.
Komşularım bana zaten Björk'ün kim olduğunu açıkladılar.
Ben onu ona açıkladım.
Tom suçlu bulundu ve ölüm cezasına çarptırıldı.
Benim çok eğitimli annem az önce bize dokuz gezegeni gösterdi.
Makinenin nasıl kullanılacağını bana açıkladı.
Kazanın nasıl olduğunu açıkladı.
Onu bana açıkla.
1847 yılında, onlar bağımsızlık ilan etti.
Çünkü insanlarla nedenler hakkında etkileşime geçtiğimizde
Ona kuralları açıkladım.
Sade, basit açıklamalar yapar.
Tom onu bana açıkladı fakat onu hâlâ anlayamadım.
Dan Linda'nın bir iş bulmasına yardım etmeyi kabul etti.
- Rio de Janeiro devleti "kamu afet durumu" ilan etti.
- Rio de Janeiro eyaleti "malî OHAL" ilan etti.
Meclis kararıyla bu gün resmi tatil ilan edildi.
2015, Birleşmiş Milletler tarafından Uluslararası Işık Yılı ilan edilmiştir.
O, partiye niçin geç kaldığını ona açıkladı.
lise hayatının 11 yıl sürmesinin sebebini ise kendisi şöyle anlatıyor
O, nasıl ateş yakacağını açıkladı.
Tom bunu detaylı olarak açıkladı ama ben hala onu anlamıyorum.
Onu bana açıkla.
Ülke komşusu karşı savaş ilan etti.
O ne zaman bir şey anlatırsa, duramaz. Saçmalar..
Devlet başkanı bize lanetli Yankeelerin ülke genelinde biyometrik malzemeyi toplamak olduğunu anlattı.
İnsanların neden beni aptal yerine koyduklarını nihayet bana açıkladığın için teşekkürler.
Bence senin sorunun insanlar bir şey açıklarken dikkatlice dinlememen.
Hepimizin birer deli olduğunu anmısadığımızda, hayatın tüm gizemi kaybolup, bütün çıplaklığıyla gün yüzüne çıkar.
Tom onu ayrıntılı olarak açıklamasına rağmen onu gerçekten anladığımdan hâlâ emin değilim.
- Lütfen bu cümleyi bana açıkla.
- Lütfen bana bu cümleyi açıklayın.
- Lütfen bu cümleyi bana açıklayın.
Tom Mary'nin bir iş bulmasına yardım etmeyi kabul etti.