Examples of using "Entscheidest" in a sentence and their turkish translations:
Karar sizin.
Karar sizin.
Karar sizin!
Pekâlâ, karar sizin:
Unutmayın, karar sizin.
Hangisini denemek istiyorsunuz?
Karar sizin, ne yapacağız?
karaçalı çiçeğini mi? Karar sizin!
Ne yapacağına karar verirsin.
Peki şimdi hangi işareti kullanalım?
Karar sizin, ne yapacağız?
Yetki sizde, unuttunuz mu? Karar sizin.
Yetki sizde, karar sizin.
Neye karar verirseniz birlikte onu yapacağız.
Ne yiyeceğine genellikle nasıl karar verirsin?
Ne düşünüyorsunuz? Çamur mu, dal mı? Karar sizin.
ya da ağaçta kamp kuracağız. Karar sizin.
Ama bunu yapmanın birkaç farklı yolu var. Buna siz karar vereceksiniz.
Yetki sizde, unuttunuz mu? Karar sizin.
Oraya gidip gitmeyeceğimize karar vermek sana bağlı.
Karar vermeden önce onun üzerinde uyu.
Karar sizin. İkisinden biri, hızlı olun! Dana'nın bize ihtiyacı var, hadi!
ve buradan nereye gideceğimize karar verecek olan sizsiniz.
Çabucak karar vermezsen, fırsat kaybedilecek.
"Kararın nedir?" "Kararı ertesi güne bırakabilir miyim?"
Yetki sizde, bu konuda benimlesiniz. Karar sizin.
Bu karar sizin. Hangi yön bulma metodu bizi doğru tarafa yönlendirecek?
Hayatına kimin gireceğine kader karar verir, ama kimin kalacağına sen karar verirsin.
Ne yapacağız? Ultraviyole ışıkla mı avlanacağız? Yoksa bir tuzak mı yapacağız?
Şimdi gerçekten evlenmek isteyip istemediğine karar verme zamanı.
Seçim sizin. Kararınız neyse onu yapacağım. Bir karar verin. Dana bizi bekliyor.
- Kaderim sizin ellerinizde değil.
- Benim kaderim senin ellerinde değil.
Karar vermeden önce avantajlar ve dezavantajlar üzerinde düşünün!
Lütfen ne yapacağınıza karar vermeden önce zaman ayırın.