Examples of using "Entfernten" in a sentence and their turkish translations:
Doktorlar kurşunu çıkardılar.
Eski mobilyayı kaldırdık.
şu uzaktaki vahaya doğru gideriz...
Tom benim uzaktan bir akrabam.
Tom bizden uzakta olmayan kirasız küçük bir evde yaşıyordu.
Kim olduklarını bilmediğimiz insanların arasında, çok uzak bir ülkedeki savaş yüzünden burada gaz maskeleri denemek ve hendekler kazmak zorunda olmamız ne kadar korkunç, fantastik, inanılmaz.