Translation of "Einfädeln" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Einfädeln" in a sentence and their turkish translations:

Soll ich dir die Nadel einfädeln?

Senin için iğneye ipliği geçirmemi ister misin?

Ich nähe nicht gern, weil ich die Nadel nicht einfädeln kann.

İğneye iplik geçiremediğim için dikiş dikmeyi sevmiyorum.

Maria wollte für ihre Freundin ein romantisches Treffen mit einem Unbekannten einfädeln.

Mary arkadaşı için bir kör randevu ayarlamaya çalıştı.