Translation of "Ehering" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Ehering" in a sentence and their turkish translations:

Tom trägt keinen Ehering.

Tom bir alyans takmaz.

Tom nahm seinen Ehering ab.

Tom nikah yüzüğünü çıkardı.

Maria zeigte Tom ihren Ehering.

Mary Tom'a alyansını gösterdi.

Tom hat seinen Ehering verloren.

Tom alyansını kaybetti.

Tom trug seinen Ehering nicht.

Tom alyansını takmıyordu.

Maria trägt oft einen falschen Ehering.

Mary genellikle sahte evlilik yüzüğü takıyor.

Tom trägt oft einen falschen Ehering.

Tom sık sık sahte bir alyans takıyor.

Tom bemerkte, dass Maria keinen Ehering trug.

- Tom Mary'nin bir alyans takmadığını fark etti.
- Tom, Mary'nin bir alyans takmadığını fark etti.

Tom bemerkte den Ehering an Marias Finger.

Tom Mary'nin parmağındaki alyansı fark etti.

Maria bemerkte, dass Tom seinen Ehering nicht trug.

Mary, Tom'un alyansını takmadığını fark etti.

Tom trägt seinen Ehering an der falschen Hand.

Tom, alyansını yanlış eline takıyor.

- Tom zog seinen Ehering vom Finger und warf ihn in den Teich.
- Tom nahm seinen Ehering ab und warf ihn in den Teich.

- Tom evlilik yüzüğünü çıkarıp gölete attı.
- Tom alyansını çıkarıp gölete attı.

- Marys Ehering ist aus reinem Gold.
- Marys Hochzeitsring ist aus purem Gold gemacht.

Mary'nin alyansı saf altından yapılmıştır.

Tom trug zwar keinen Ehering, Maria bemerkte aber die helle Stelle an seinem Ringfinger.

Tom bir alyans takmıyordu ama Mary onun yüzük parmağında beyaz bir halka fark etti.

Wenn Tom eine Frau kennenlernt, überprüft er als allererstes, ob sie einen Ehering trägt.

Tom yeni bir kadınla tanıştığında yaptığı ilk şey onun bir alyans takıp takmadığını görmek için kontrol etmektir.