Examples of using "Dringend" in a sentence and their turkish translations:
Bu son derece acil.
Bu acil.
O acildi.
Fena şekilde yardımınıza ihtiyacım var.
Onun acil olduğunu söylüyor.
Senin son derece bir tatile ihtiyacın var.
Umutsuzca yardıma ihtiyacım var.
Tom'un acil yardıma ihtiyacı var.
- Derhal ameliyat etmek zorundayız.
- Acilen ameliyat etmek zorundayız.
Bunu şiddetle tavsiye ediyorum.
Acil olarak yardıma ihtiyacımız var.
Tom'un kesinlikle biraz izne ihtiyacı var.
Paraya aşırı ihtiyacım var.
Aciliyet nedir?
Ona şiddetle ihtiyacımız var.
Acilen bir işe ihtiyacım var.
Acilen yardımına ihtiyacım var!
Tom'un paraya son derece ihtiyacı var.
Resmi iş asla acil değildir.
Hadi, acele et! Acil.
Tom'un fena halde yardıma ihtiyacı var.
O acildi.
- Tom onun acil olduğunu söyledi.
- Tom bunun acil olduğunu söylüyor.
Bu mesele çok acil.
Acilen Tom ile konuşmam gerekiyor.
Patron acil olduğunu söyledi!
Ancak Avusturyalılar, kırılgan köprüleri yıkmak için nehirden aşağıya engeller indirirken,
Şu anda öncelikli ihtiyacımız mobilyalar.
Tom bunun acil olduğunu söyledi.
O zaman fena halde onun yardımına ihtiyacım vardı.
Daha fazla paraya acil ihtiyaç vardır.
Acilen Tom ile konuşmam gerek.
Yakınlardaki bir hastanenin bu panzehre ihtiyacı var,
Tom'u hastaneye götürmeliyim.
O acil.
Tom'un neredeyse bizim kadar çok yardıma ihtiyacı var.
- Neyse, lütfen bu notu ona verin. Bu acil.
- Neyse, lütfen bu notu ona ver. Bu acil.
Karın telefonda. Acil olduğunu söylüyor.
- çaresizce ihtiyaç duyduğu, ancak yetersiz kalan bir nitelik.
Sanırım, iki çeşit yorgun insan tipi var. Biri aşırı derecede uyku ihtiyacı olan, diğeri ise aşırı derecede huzur ihtiyacı olanlar.
Kendinize başka bir avukat bulmanızı kuvvetle öneriyorum.
Bu hastalığı tedavi edecek daha etkili bir yönteme acil olarak ihtiyaç var.
Onu acilen hastaneye götürmeliyiz, o ağır yaralı!
Paraya acil ihtiyaç vardır.
Annesine kavuşmanın verdiği rahatlama... ...ve çok ihtiyaç duyduğu sütü.
Günde 17 gemi, hepsi acilen ihtiyaç duyulmaktadır yiyecek ve malzemeler.
Tıbbi malzemeler için acil bir ihtiyaç vardır.
Daha fazla doktora acil bir ihtiyaç vardır.
İklim değişikliğinin yaşamlarımızı nasıl etkileyeceğini anlamaya acil bir ihtiyaç var.