Translation of "Blanker" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Blanker" in a sentence and their turkish translations:

Und blanker, unbesteigbarer Fels.

Ve tırmanmanın mümkün olmadığı dik kayalıklar da var.

Und blanker, unbesteigbarer Fels.

Ve tırmanmanın mümkün olmadığı dik kayalıklar da var.

- Es war ein Wahnsinn, dass er in dem eisigen Wasser zu schwimmen versuchte.
- Sein Versuch in dem eisigen Wasser zu schwimmen, war blanker Wahnsinn.

Buz gibi suda yüzmeyi denemesi çılgınlıktı.