Examples of using "Beleidigung" in a sentence and their turkish translations:
O bir hakaret değil.
Bu bir hakaret.
O, hakarete dayanamadı.
"Sözlü güç" "hakaret" ile karıştırılmamalıdır.
Bu bir hakaret değil, bu bir yorum.
Bu bir iltifat mı yoksa hakaret mi?
bu bir hakaret değil hastalığın ta kendisi
Benim sözümü hakaret olarak almış gibi görünüyor.
Bu onun için bir hakarettir.
Maria bu hakarete gülümsedi. Taklit etmelisin!
Bunun bir iltifat mı yoksa bir hakaret mi olduğundan emin değilim.
Ama aynı zamanda kinini de asla unutmadı, herkesin bildiği gibi kısa sürede kaynaştı ve bir hakareti algılamada hızlıydı.