Examples of using "Begrenzt" in a sentence and their turkish translations:
Sınırlı kaynaklarımız var.
Bizim zamanımız sınırlı.
Benim kelime hazinem sınırlı.
Biletlerin sayısı sınırlıydı.
İnsanın bilgisi sınırlıdır.
İkincisi, alan. Alan kısıtlı, değil mi?
Filmin bütçesi çok sınırlıydı.
- Bu sınırlı bir süre teklifi.
- Bu sınırlı süreli bir teklif.
Thania'nın işi geçici.
Hasar minimumda tutuldu.
gelişiminde başlıca engel olduğunu fark ettim.
Sorun üzerindeki bilgimiz oldukça sınırlıdır.
Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Bilgi sınırlıdır.
Kaynaklarınız sınırlı olduğunda öncelik sıralaması yapmanız gerekir.