Examples of using "Begraben" in a sentence and their turkish translations:
- O canlı gömüldü.
- Canlı canlı gömüldü.
O, canlı gömüldü.
Seni gömeceğiz.
Tom nereye gömüldü?
Onun külleri burada gömülüdür.
Michael Jackson nereye gömüldü?
Hazinenin gömüldüğü yer orasıdır.
Onun külleri burada gömülüdür.
O öldü ve şimdi gömüldü.
O, bu mezarlığa defnedildi.
Tom şimdi toprağa girdi.
Tom canlı gömüldü.
Tom bu şehirde gömüldü.
Mary bu şehirde toprağa verildi.
Tom bu mezarlıkta gömülüdür.
Tom burada gömülmek istediğini söylüyor.
üstelik değerli eşyaları ile beraber gömülüyor
O, memleketinde toprağa verildi.
Bir rüyayı gömmek acı verir.
Tom köpeklerinin yanına gömülmek istiyordu.
Anneannem memleketinde gömülmek istedi.
ve hepsi tarihe gömüldü
J. F. Kennedy Arlington mezarlığına gömüldü.
Kedi canlı gömülmedi. Kurtuldu.
Tom ve sincabı birlikte gömüldü.
Köpeğimi hayvan mezarlığına gömdüm.
Savaş baltasını gömelim ve tekrar arkadaş olalım!
Onun, bütün o karın altında gömülü olduğunu duyuyorum.
- Uzun lafın kısası savaş baltasını gömdük.
- Uzun lafın kısası barış yaptık.
Tom dün toprağa verildi.
Birçok insan, azizin gömüldüğü yerdeki türbeyi ziyaret etti.
- Meselenin püf noktası odur.
- Meselenin özü odur.
Tom pazartesi günü toprağa verildi.
Onlar Bayan Lincoln'a kocasının nereye gömülmesini istediğini sordu.
Tom karısının yanına gömüldü.
Tom pazartesi günü gömülecek.
Tom'un nereye gömüldüğünü görmek istiyor musun?
Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
Onların Park caddesindeki bir evin bodrumunda gömülmüş bir iskelet bulduklarını duydum.