Examples of using "Aufschieben" in a sentence and their turkish translations:
Artık bunu erteleyemeyiz.
Artık kararımı erteleyemiyorum.
O, gidişimizi ertelememiz gerektiğini önerdi.
Artık bunu erteleyemezsin.
Hava ısınıncaya kadar İngiltere'ye olan ziyaretimi erteleyeceğim.
Toplantıyı erteleyemeyiz.
Havalar daha sıcak oluncaya kadar İskoçya seyahatimi erteleyeceğim.