Translation of "80%" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "80%" in a sentence and their turkish translations:

Sie muss über 80 sein.

O, seksenin üzerinde olmalı.

Er wiegt über 80 Kilo.

O 80 kilodan fazla geliyor.

Berichten zufolge kommen 80 % des Ozeanplastiks

Verilere göre, okyanusun plastiğinin %80'i

Sie beendeten ihre 80 Meilen Reise.

Onlar seksen millik bir yolculuğu bitirdiler.

Unsere Schule ist 80 Jahre alt.

- Okulumuz seksen yaşında.
- Okulumuz 80 yıllık.

Arbeiter erhalten weiterhin 80% ihres vorherigen Lohnes,

Çalışanlar, önceki maaşlarının %80’inin ödemesini alıyorlar

Neuseeland war 80 Millionen Jahre lang isoliert.

Yeni Zelanda 80 milyon yıl boyunca izole edildi.

80 Prozent unserer Handlungen führen wir unbewusst aus.

Eylemlerimizin yüzde seksenini bilinçsizce gerçekleştiririz.

Es gibt etwa 80 verschiedene Arten von Mangrovenbäumen.

Yaklaşık 80 farklı türde mangrov ağacı vardır.

In einkommensschwachen Ländern erzeugen sie 60-80 % der Nahrungsmittel,

Genellikle 20 dönümden az alanlarda işleyen düşük gelirli ülkelerde

80 Prozent verbrachten Zeit damit, sich Sorgen zu machten

%80'i ne olduğu hakkında endişelenip vakit kaybetti

Ich war für etwa 80 % ihres Lebens bei ihm.

Hayatının yaklaşık yüzde 80'i boyunca yanındaydım.

Plutonium-244 hat eine Halbwertszeit von 80 Millionen Jahren.

Plütonyum-244 80 milyon yıllık bir yarılanma ömrüne sahiptir.

- Die Dame ist über 80.
- Die Dame ist über achtzig.

Bayan seksenin üzerinde.

Mein Großvater ist mit 80 Jahren an einer Krankheit gestorben.

Büyükbabam seksen yaşında bir hastalık nedeniyle hayatını kaybetti.

Aber was tätest du mit diesen 80 Milliarden für dein Land?

Ama 80 milyarın olsaydı ülken için ne yapardın?

Frau Klein ist über 80, aber sie ist noch sehr aktiv.

Bayan Klein 80 yaşın üzerinde, ama hâlâ çok aktif.

80 % aller englischen Wörter haben ihren Ursprung in einer anderen Sprache.

Tüm İngilizce sözcüklerin %80'i diğer dillerden gelmiştir.

Durch Lichtverschmutzung können 80 Prozent der Einwohner Nordamerikas nicht die Milchstraße sehen.

Işık kirliliği, Kuzey Amerika'daki insanların yüzde 80'inin Samanyolu'nu görmesini engelliyor.

- Eine Briefmarke zu achtzig Yen bitte.
- Ich hätte gern eine 80-Yen-Briefmarke.

Lütfen bana 80 yenlik bir pul verin.

Denn in meinen fast 80 Jahren hat sich das als die schönste Art erwiesen,

çünkü yaklaşık 80 yıllık ömrümde anladım ki

Die Eisbärenmutter kann bis zu 80 km in 24 Stunden zurücklegen, um Nahrung zu suchen.

Anne kutup ayısı, yemek arayışı içinde 24 saatte 80 kilometreye kadar yol tepebilir.