Examples of using "Weiterhin" in a sentence and their turkish translations:
Zekice düşünmeye devam edeceğiz. Kaynaklarımızı kullanacağız.
hala daha geçerliliğini koruyor
Tom gelmeye devam edecek.
Berthier , Nisan 1814'te İmparatorun tahttan çekilmesine kadar, Fransa'nın çaresiz savunması yoluyla
Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.
Annesi çalışmaya devam edecek.
O, kasıtlı olarak bir çatışmayı provoke etmeye devam etti.
O, projeyi desteklemeye devam ediyor.
Ona yalan söylemeyi sürdüremiyorum.
Bu bölge yağışlı olmaya devam edecek.
Siyah Amerikalılar, ırkçılıktan dolayı acı çekmeye devam ettiler.
Brigham, Young Mormon kilisesine önderlik yapmaya devam etti.
Tom için çalışmaya devam etmek istiyorum.
Çalışanlar, önceki maaşlarının %80’inin ödemesini alıyorlar
Kalan %97, steroid almış bir tür çılgın enerji tavşanı gibi
Bu şekilde hikâyeler hep hayatta kaldı ve hayatta kalmaya da devam edecek.
Şimdilik bir otelde kalıyorum.
tarihi aşamalarında görüyoruz ve hâlâ toplumumuza etki ediyor.
Aferin, böyle devam et.
onu ne kadar sevdiğimizi göstermeye devam etmeye çalışıyyoruz
- Denemeye devam etmeliyim.
- Denemeye devam etmem gerekiyor.
- Denemeye devam etmek zorundayım.
Sessiz kaldığım için daha da sinirlendi.
Kulüp kurallarını ihlal etmeye devam ederseniz atılacaksınız.
Yavruları da pek bir şey avlayacakmış gibi değil.
yapmaya devam edersek doğal ekosistem tarafından
91 yaşında kadar Picasso resim çizmeye devam etti.
Bu güzel havanın süreceğini umuyorum.
Denemeye devam edersen, o konuda daha iyi olursun.
- Mary'nin zırvasını daha fazla dinlemek zorunda kalırsam, deliririm.
- Mary'nin zırvalarını daha fazla dinlemek zorunda kalırsam, deliririm.
- Mary'nin zırvalıklarını daha fazla dinlersem delireceğim.
Bir öğretmen olarak çalışmaya devam edebilmeyi istiyor muyum?
Tom hâlâ iyileşiyor mu?
Benim için duyguların yokmuş gibi davranmaya devam edemezsin.
Senin için duygularım yokmuş gibi davranmaya devam edemem.
Veterineri ona yapmamasını söylese bile, o köpeğini çiğ sebzelerle beslemeye devam etti.
- Şimdilik otelde kalıyorum.
- Şu an için otelde kalıyorum.
O, hayvanlar hakkında hikayeler yazmaya devam etti.
Kesilmiş uzuvları olan insanlar onları hâlâ orada gibi hissetmeye devam ediyor.
Tom'a izin almadan buraya gelmeyi sürdüremeyeceğini açıklamaya çalışıyorum.
Sizin beni unutmadığınızı bilerek oyunuma devam ettim hepsi bu.
Ağır suçlarından hiçbir pişmanlık belirtisi göstermiyorlar ama suç üstüne suç işlemeye devam ediyorlar.
Göz ardı edildi. Orduyu felaket sararken, Berthier görevini yerine getirmeye devam etti.
Tom hâlâ emin.
Ölü doğumun birçok nedenleri bilinmeyen ya da tedavi edilemez olarak kalırken, ölü doğumun önlenmesi çok zordur.
Senin için olmayan hislerimi varmış gibi davranmaya devam edemem.
İstanbul'dan geliyorum. Şimdi Berlin'de yaşıyorum. Burada Almanca öğrenmeye devam ediyorum. Ama pratik yapmaya ihtiyacım var.
O, hayvanlar hakkında hikayeler yazmaya devam etti.
Allah bu sabah kaybettiğimiz Amerikalıları kutsasın. Ailelerini yatıştırsın. Allah bu sevdalısı olduğumuz ülkeye gözkulak olsun. Amin.
Keşke bana Tom demekten vazgeçsen.
Artık kızımı görmeni istemiyorum.