Translation of "10 %" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "10 %" in a sentence and their turkish translations:

10 plus 10 ist 100.

- 10 artı 10 eşittir 100.
- Bir-sıfır artı bir-sıfır eşittir bir-sıfır-sıfır.

Abnahme um 10%

%10 azalmakta

8 Personen wurden von 10 Monaten zu 10 Jahren verurteilt

8 kişiye 10 ay ile 10 yıl arasında değişen cezalar verildi

Mittlerweile herrschen -10 °C.

Sıcaklık eksi 10'a düşmüş durumda.

10 Softwareentwickler kommen zusammen

10 tane yazılımcı bir araya gelip

- Die Härte eines Diamanten ist 10.
- Die Härte eines Diamanten beträgt 10.

Elmasın sertliği 10'dur.

Zum 10. Jubiläum meiner Erblindung.

görme yetimi kaybetmenin 10'uncu yıldönümünde tamamladım.

Komme pünktlich um 10 Uhr.

Saat tam onda gel.

Ich schulde ihr 10 Dollar.

Ona on dolar borçluyum.

Das Thermometer zeigt 10 Grad.

Termometre 10 dereceyi gösteriyor.

Wir liefen 10 Kilometer weit.

On kilometre koştuk.

Hier sind etwa 10 Jungs.

Burada yaklaşık on tane oğlan var.

Ich besitze lediglich 10 Bücher.

On taneden fazla kitabım yok.

Diese CD kostet 10 Dollar.

Bu CD on dolar.

Ich habe 10 Füller dabei.

Benim on dolma kalemim var.

Deshalb, weil 10 ihrer großen Flüsse

Çünkü onların ana nehirlerinden 10 tanesi

Als ich 10 Jahre alt war,

10 yaşındayken

1 Woche, 10 Tage, 20 Tage

1 hafta 10 gün 20 günü bulabiliyor

Das Treffen begann um 10 Uhr.

Toplantı saat onda başladı.

Die Bushaltestelle ist 10 Gehminuten entfernt.

Otobüs durağına on dakikalık yürüyüş.

Ich habe dafür 10 Dollar bezahlt.

Ben onun için on dolar ödedim.

Lies Lektion 10 von Anfang an.

Ders 10'u baştan itibaren oku.

Er wird nächsten April 10 Jahre.

- Gelecek nisanda on yaşında olacak.
- Önümüzdeki nisan ayı on yaşında olacak.

Ich schulde meinem Onkel 10 000$.

Amcama 10,000 dolar borçluyum.

Ich werde um 10 Uhr gehen.

Ben saat 10'da oraya gideceğim.

Ich habe am 10. November Geburtstag.

Doğum günüm 10 Kasım.

Wir geben 10 % Rabatt bei Barzahlung.

Peşinde %10 indirim veririz.

Der Unterricht beginnt am 10. April.

Okul on Nisanda başlar.

Es ist 20 Minuten nach 10.

Saat onu yirmi geçiyor.

Es hat mich 10 Dollar gekostet.

O, bana 10 dolara mal oldu.

Jack wurde am 10. August geboren.

Jack on Ağustosta doğdu.

Ihr Zug geht von Bahnsteig 10.

Treniniz platform 10'dan kalkar.

Man braucht 10 Minuten zum Bahnhof.

Gara gitmek 10 dakika.

Gestern habe ich 10 Spieße gegessen.

Dün 10 tane şiş yedim.

Dieses Schiff war 10 Meter lang.

Gemi on metre uzunluğundaydı.

- Ich wurde am 10. Oktober 1972 geboren.
- Ich bin am 10. Oktober 1972 geboren worden.

10 Ekim 1972'de doğdum.

Seine [10] Jahre alte Tochter Abir erschossen,

10 yaşındaki kızı Abir'i,

Wir bauten 10 davon. Ein kleiner Schwarm.

Bunlardan 10 adet ürettik. Küçük bir ordu denilebilir.

Mein Vater war schon 10 Jahre erkrankt,

Babam on yıldır hasta

Es begann 10 Jahre nach seiner Gründung

o kuruluşundan 10 yıl sonra başladı işte o Macintosh

Der Film fängt um 10 Uhr an.

- Film saat onda başlar.
- Film saat onda başlıyor.
- Film saat onda başlayacak.

Der Preis des Bildes beträgt 10 Pfund.

Resmin fiyatı 10 lira.

Ich habe bis 10 Uhr tief geschlafen.

Saat ona kadar deliksiz uyudum.

10 Personen wurden bei dem Unfall verletzt.

Kazada on kişi yaralandı.

Die Fabrik wurde vor 10 Jahren geschlossen.

Fabrika on yıl önce kapatıldı.

Dieses Jahr gab es 10% weniger Insolvenzen.

İş hataları bu yıl yüzde on'a düştü.

Ich ließ meine Sekretärin 10 Kopien anfertigen.

Sekreterime on kopya yaptırdım.

Der Zug hat heute 10 Minuten Verspätung.

Tren bugün on dakika geç kaldı.

Ich setze 10 Dollar auf das Pferd.

O at üzerine on dolar iddiaya giriyorum.

Ich habe es für 10 Dollar gekauft.

Onu on dolara aldım.

Die Bombe wird in 10 Sekunden explodieren.

Bomba 10 saniye içinde patlayacak.

Tom kam kurz nach 10 Uhr an.

Tom on'dan kısa bir süre sonra geldi.

Können Sie diesen 10-Dollar-Schein wechseln?

Bu on doları bozar mısın?

Ich wurde am 10. Oktober 1972 geboren.

10 Ekim 1972'de doğdum.

Schließ deine Augen und zähl bis 10.

Gözlerini kapa, ve ona kadar say.

Ich hatte die vorausgegangenen 10 Jahre ununterbrochen gearbeitet

Son 10 yılı hiç durmadan

Ein solches Weibchen kann 10 m lang werden.

Bu dişi ileride on metre büyüklüğü aşabilir.

Warum nicht vor 10 Jahren, aber nicht jetzt?

neden geçen yıl değil 10 yıl önce değilde şimdi?

Es gibt 5 Meter, wenn nicht 10 Meter

10 metre değilsede 5 metre var

Pionier 10 und Pionier 11 sind ebenfalls unterwegs

aynı zamanda pioneer 10 ve pioneer 11 de yolda

Wir werden jedes Jahr um 10% magnetisch geschwächt

biz her yıl %10 manyetik zayıflaşıyoruz

Bob geht gewöhnlich um 10 Uhr ins Bett.

Bob, her zaman 10:00 'da yatmaya gider.

Es ist leicht, 5 zu 10 zu addieren.

10'a 5 eklemek kolaydır.

- Ich komme um zehn.
- Ich komme um 10.

10'a kadar döneceğim.

Ich will nicht mehr als 10 Dollar ausgeben.

10 dolardan daha fazla harcamak istemiyorum.

Sein Vater starb vor 10 Jahren an Krebs.

Babası 10 yıl önce kanserden öldü.

Ich kann in 10 Minuten zur Schule gehen.

On dakikada okula yürüyebilirim.

Sie erreichte die andere Seite binnen 10 Minuten.

O, 10 dakika içinde diğer tarafa vardı.

Nach 10 Runden sind das zusammen 56 Menschen.

10. turda, toplam 56 kişi.

10 Jahre sind eine lange Zeit zum Warten.

On yıl beklemek için uzun bir süre.

Der nächste Flug ist um 10:00 Uhr.

Bir sonraki uçuş saat 10.00'dadır.

Ich bin um 10 Uhr nach Amerika aufgebrochen.

Saat onda Amerika'ya gitmek için yola çıktım.

Tom ist jeden Abend bis 10 Uhr hier.

Tom her gece 22.00'ye kadar burada.

Sie verdient im Durchschnitt 10 Pfund pro Woche.

Bir haftada ortalama 10 pound kazanıyor.

Im Olympischen Dorf wohnen nahezu 10 000 Wettkämpfer.

Yaklaşık 10.000 sporcu, olimpiyat köyünde yaşıyor.

Bis zu 10 % ihres Körpergewichts passen in ihre Backentaschen.

Yanak keseleri, vücut ağırlığının yüzde onuna kadar taşır.

Es ist ganzjährig von 10 bis 18 Uhr geöffnet.

Yıl boyunca sabah ondan akşam altıya kadar açıktır.

Nach 10 Minuten gingen sie zum nächsten Thema über.

On dakika sonra başka bir konuya geçtiler.

Der Durchschnitt von 7, 10 und 16 ist 11.

7,10 ve 16 nın ortalaması 11 dir.

Lass uns den Zug um 16:10 Uhr nehmen.

4:10 trenine binelim.

Wir haben von 10:40h bis 11:00h Pause.

10.40'tan 11.00'e kadar bir molamız var.

Ich kann das Abendessen um 10 Uhr fertig haben.

Saat ona kadar akşam yemeğini hazırlayabilirim.

Ich treffe Sie um 10 Uhr morgens am Bahnhof.

Seninle istasyonda sabah 10'da buluşacağım.

Haben wir nach 10 Runden mehr als 2000 Infizierte.

10. turdan sonra, bu 2 binden fazla insan demektir.

Ich werde die Arbeit um 10 Uhr gemacht haben.

Saat ona kadar işi yapmış olacağım.

Ich arbeite wie eine Sklavin 10 Stunden am Tag.

Günde 10 saat bir köle gibi çalışıyorum.

- Es ist ganzjährig von 10 bis 18 Uhr geöffnet.
- Es ist das ganze Jahr jeden Tag von 10 bis 18 Uhr geöffnet.

Yıl boyunca sabah ondan akşam altıya kadar açıktır.

Innerhalb von zwei Monaten verlor ich etwa 10 kg Gewicht.

İki ayda yaklaşık 10 kilo kaybettim.

Mindestens 2 Tage, um ein 10-minütiges Video zu erhalten

size 10 dakikalık bir video çıkarabilmek için en az 2 gün

Hey schaden den Strahlen der Sonne hey Jahr 10% weniger

güneşten gelen zararlı ışınları hey yıl %10 daha az süzüyor