Examples of using "überredet" in a sentence and their turkish translations:
Tom beni ona ikna etti.
Mary beni ikna etti.
Tamam, ben ikna oldum.
Tom onu ikna ettiğini söylüyor.
Tom'u sana dava açmaktan caydırdım.
Yeni kontratı Tom'a imzalattım.
Tom'u bize yardım etmesi için nasıl ikna ettin?
Beni gitmeye ikna ettiğin için memnun oldum.
Tom onunla Boston'a gitmesi için Mary'yi nasıl ikna etti?
Tom, Meryem'i kendisiyle Fransızca çalışması için ikna etti.
Tom, Meryem'i kendisiyle Boston'a geri dönmeye ikna etti.
O, onu konsere gitmeye ikna etti.
Tom Mary ile onunla konsere gitme hakkında konuştu.
O, kendisiyle evlenmesi için onu ikna etti.
Oğluma akşam yemeğini pişirttim.