Examples of using "übergeben" in a sentence and their turkish translations:
- Kusmam lâzım.
- Kusmam gerek.
Sami kustu.
- Tom kustu.
- Tom istifra etti.
Sürekli kusuyorum.
Kusmaya başladım.
Ben sadece kustum.
Dün gece kustum.
Adam polise teslim edildi.
Sanırım kusacağım.
Ona mesajımı verdin mi?
Sami sana mesajımı verdi mi?
Aslında meseleyi sadece şifahen bildirebildim.
O, kusacak gibi görünüyor.
Sana bir mesaj vermem istendi.
Sen hiç otobüste kustun mu?
Kusacak gibi görünüyorsun.
Biraz daha yersem kusacağım.
- Ben istifra ettim.
- Ben kustum.
Tom çok sinirli olduğu için oyundan önce kustu.
Mary çok sinirli olduğu için oyundan önce kustu.
Resmi bir şekilde şehrin teslimiyetini umuyordu
Kusacak gibi hissediyorum.