Examples of using "Überqueren" in a sentence and their turkish translations:
Yolu dikkatle geç.
O, nehri geçecek.
ve bunun sayesinde karşıya geçebiliyorlar
Onun caddeyi geçişini gördüm.
Yolu dikkatle geç.
Onun yolu geçtiğini gördüm.
Biz nehri geçemedik.
Leyla ve Sami çizgiyi aşıyorlar.
- Yoldan karşıya geçerken mesaj yazmak tehlikelidir.
- Karşıdan karşıya geçerken mesaj yazmak tehlikelidir.
Yolu geçmeye korktu.
O, caddeyi geçerken görüldü.
Caddeyi geçerken kaydı.
Caddenin kesiştiği yerdeki arabalara dikkat et.
Köprüyü geç.
Tom yolu geçmeye korkuyordu.
fakat bir anda Mehmet Ali Birand ile yollarının kesişmesi
Harry nehri yüzerek geçmeyi başardı.
O eski köprüden geçmek tehlikelidir.
Nehri bir botla geçeceğiz.
Bu caddeyi geçmek tehlikelidir.
karşılarına aşmaları gereken bir göl veya nehir çıktığında ise
Gemi bu gece Ekvator'u geçecek.
O caddeyi geçerken bir araba tarafından vurulup yere serildi.
Nehrin öbür yakasına yüzmek ne kadar sürer?
Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.
- O, caddeyi geçerken neredeyse araba tarafından çarpılıyordu.
- Yoldan geçerken az kalsın araba çarpıyordu.
Ben nehrin öbür yakasına yüzebilirim.
Bizim o nehri geçmemiz imkansız.
- Caddeyi geçerken dikkatli ol.
- Caddeyi geçerken dikkatli olun.
Artık yolu geçebilirsiniz.
Bazen, üzerinden tekrar geçmeni önlemek için köprüler yıkmalısın.
Senin için küçük suları geçemeyen insanlar için, okyanusları geçme!
Küçük çocuk caddeyi geçerken annesinin elini sıkıca tuttu.
Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı.
iklim değişimiyle mücadele etmek, Atlantik'i geçmeye hazır.
O, yaşlı adamın caddeyi geçmesine yardım etti.
Viyana'yı işgal ettikten sonra Napolyon, ordusuna Avusturyalıların peşinde Tuna'yı geçmesini emretti.
O, yaşlı bir adamın yolu geçmesine yardım etti.
O, caddeyi geçerken bir araba tarafından çarpıldı.
Bu köprüden geçme.
İşlek bir caddeden geçerken dikkatli ol.
Caddeden geçerken arabalara dikkat et.