Examples of using "Transforme" in a sentence and their turkish translations:
Sonra yine değişiyor
beyninizi değiştirebiliyor olmanız.
burayı bir casino haline çeviriyor
Ve her şey başa sarıyor
hikayeleştirilmiş bir metine dönüştürüyorum
Isı buzu suya döndürür.
Vücut ekstra kaloriyi yağa dönüştürür.
Su düşük sıcaklıklarda buza dönüşür.
Su donduğunda, buz olur.
O, kimyasalları kullanan bir mikrop -- "kemo"
Çünkü sanatsal bir ifadeyi
Atmosfere çarptıklarında enerjileri ışığa dönüşür.
- Buz eriyerek su olur.
- Buzu eriterek su elde edilir.
Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.
Bu gösteri ise insanları değiştirir, fakat önce onlar mahveder.
artık bir nevi görsel savaşa dönüşüyor bu iş
Hiçbir şey kaybolmaz, hiçbir şey yaratılmaz, her şey dönüşür.