Examples of using "Tragique" in a sentence and their turkish translations:
Ne trajik!
O çok trajik.
Bu çok trajik.
Bu acıklı bir kazaydı.
Bu trajik durumun son bulmasını diliyorum.
Ermeni soykırımı trajik bir olaydı.
Suikast, trajik ve korkunç olarak belirtildi.
hikâyede takılı kalmıştım her şey trajik görünüyordu.
Onsekizinci yüzyılda yaşamış kölelerin trajik kaderinden bahsediyor.
Prenses Diana'nın trajik ölümü dünyayı şoka uğrattı.
Trajik haberleri duyduktan sonra, o yalnız kalmak için dışarı çıktı.
boğulacağı için Venedik şehri haritadan kaybolacağı için durum daha trajik