Translation of "Trésors" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Trésors" in a sentence and their turkish translations:

Les trésors de la Perse,

İran'ın hazineleri,

J'ai vu les trésors du British Museum.

British Museum'un hazinelerini gördüm.

Rares sont les trésors plus précieux qu'un ami.

Bir arkadaş az sayıda hazine kadar çok değerlidir.

On ne sait pas où sont cachés les trésors.

Hazinelerin nerede saklandığı bilinmemektedir.

On dit qu'il y a des trésors cachés là-bas.

Orada saklı hazineler olduğu dedikodusu yapılıyor.

Mon grand-père était un pirate, un chasseur de trésors.

Büyükbabam bir korsandı, bir hazine avcısıydı.

Les bibliothèques sont de véritables trésors pour les fervents lecteurs.

Kütüphaneler arzulu okuyucular için gerçek hazinelerdir.

Chaque année, ils sont des centaines à venir récolter ces trésors des profondeurs.

Derinlerden gelen bu defineyi toplamaya her yıl yüzlerce insan gelir.

Ils atterrissent à Lindisfarne, connue sous le nom de Holy Island, où ils massacrent des moines, volent des trésors

Rahipleri katlettikleri, hazineleri ve kutsal emanetleri çaldıkları Kutsal Ada olarak bilinen Lindisfarne'a