Examples of using "Termes" in a sentence and their turkish translations:
Diğer bir deyişle,
Kısaca,diğer bir deyişle,
Zamanlama açısından baktığımızda
O, para açısından her şeyi düşünüyor.
anayasa gereği korkmuş bir şekilde konuşuyordum.
O her şeyi para açısından görüyor.
Net olmayan kavramlar tartışmayı şiddetlendirir.
Sözleşmenin şartları nedir?
Başka bir deyişle, o tembel.
Bu teknik terimler Yunancadan türetilmiştir
hem değer, hem de hacim açısından --
Onunla aram iyi.
Makale sorunu etik açısından tartışıyor.
O onunla arkadaşça.
Tom ve Mary'nin birbirleri ile iyi ilişkileri vardır.
Onlar birbirleriyle iyi geçinirler.
Bir kadın her şeyi para açısından düşünür.
Erkek kardeşimle iyi geçinirim.
Başka bir deyişle, eğer Samsung için çalışıyorsanız, şirket
O kâr açısından her şeyi düşünür.
Başka bir ifadeyle, iyi bir eş oldu.
İki dönemin arasındaki fark açık değil.
Onların komşularıyla arası iyi.
Diğer bir deyişle, farklı şeyler görmedim,
Cinsiyeti bir kimlik olarak düşünmeyi bırakmalıyız.
Irkçılığı ölçülebilir davranışlar olarak tanımlarsanız
Niye gıdadan ağırlık ölçüsü ile bahsediyoruz?
Potansiyel ürün artışı yönünden Hindistan avantajlı.
diğer bir deyişle ilahi bilgelik de diyebiliriz
Mektup ticari terimler kullanarak yazıldı.
Yapı olarak kusurlu olsalar bile, onlar fonksiyon olarak mükemmeldir.
2030 yılında dünya çapında eklenmiş GSYİH olarak.
çünkü bazı teknik terimler kullanacağım anlamamız için o kısım gerekiyor
Türkçe'de olmayan batı terimleri kullanıyoruz
yani sıradan merdiven altı bir şirket de değil yani bu Zoom!
Yani Anadolu bacıları adında bir teşkilat kuruldu
Bir grup yabancı Edo'ya geldi, yani Tokyo.
Sosyal medyada bir tek Twitter'ı kullanıyorum.
Gördüğüm o renkleri tanımlamak için maviye yeni anlamlar yüklemem lazım.
Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre
Teknik terimlerle yazıldığı için bu kitabı anlamak çok zor.
İyi bir eğitimin değeri para cinsinden ölçülemez.
yani aslına bakarsanız profesyonel eğitim böyle olamaz mı acaba?
Yani biz daha ilkokuldan itibaren o teleskoplarla haşır neşir olsak kendimiz gözlemlesek
Yani bir diğer deyişle biz ilerlemeyi kuzey-batı yönüyle paylaştık
Duyguları alıp cinsiyet yerine yetenek yönüyle düşünebiliriz.
Senin saatin şekil ve renk olarak benimkine benziyor.
Bay Brown ile iyi geçinir.
Nancy beş yıldan fazla süredir ablam ile iyi ilişkiler içindedir.
Yetkili, başvuru sahibini birkaç kuru sözcükle başından savdı.
Başka bir deyişle, HYUNDAI ve LOTTE gibi holdingler açık piyasada
Londra Tokyo'dan iklim olarak farklıdır.
yapı ve mimari itibariyle çok da Hristiyan dininin yapısına benzemiyor
yani bir diğer deyimle paralel evrende şu an kaç dakika geçti sorusun cevabı işte bunlarla hesaplanabilir
Para ve ben birbirimize yabancıyız, yani, ben fakirim.
Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.