Examples of using "Splendeur" in a sentence and their turkish translations:
Bu şeftali bir güzelliktir.
Tek hissettiğim şey onun saf ihtişamıydı.
Güneş tüm muhteşem güzelliğiyle parlıyordu.
Babel'in ihtişamını hayal edebiliyor musun?
Kedimizin kürkü parlaklığını kaybetti.