Examples of using "Sale" in a sentence and their turkish translations:
Sen ikiyüzlüsün!
Çirkindim.
Yüzün kirli.
İğrenç ağzını kapa.
Kotun kirlenmiş.
Sen pis bir yalancısın.
Tabak kirli.
Kirli mi?
Çocuk kirli.
Ne kadar da kötü hava!
Sen kirlisin.
Küvet kirli.
- Odanız kirli.
- Odan kirli.
O pis bir yalancı.
O bir pis yalancı.
Bardak kirli.
Bardağım kirlidir.
Pantolonun kirli.
Bu bardak kirli.
Bu çatal kirli.
Su gerçekten kirli.
Benim arabam kirli.
Bu kirli bir iş.
Bu pantolon kirli.
Çatal kirli
Ben senin kirli küçük sırrını buldum.
Bu beni kirli hissettiriyor.
çok fena kaşıntıya ve kızarıklığa neden olur.
geçmişi kirliyse demek ki
Fakat siciliniz kirleniyor
Bu onun küçük kirli sırrı.
Kötü görünüyorsun.
Pis bir karakteri var.
Hiç kirli çamaşırınız var mı?
Ayna çok kirli.
pis dünyasını bize anlaşmıştı
Tom her zaman bisikletini kirli bırakır.
Banyo kirli.
Bu pis ve yorucu bir iş.
Bu iş zor ve kirli.
Ben oldukça kötü durumdaydım.
Tom'un arabası kirli.
Her zaman bisikletimi kirli bırakırım.
Bisikletini her zaman kirli bırakıyorsun.
Odadaki her şey kirliydi.
Ağzıma o mantarımsı tat geliyor. Ağzımda... Kötü bir tat ve koku var.
Ağzımda berbat bir tat var.
O, yüzüme ağır bir darbe indirdi.
Böyle bir domuzsun.
Dün gece çok berbattım.
Pis iş yapmamıza izin ver.
pramit'in içerisine pis su koy arınarak çıksın
berbat servisi olan, oldukça pis bir restoran
Veya berbat servisi olan pis bir restoran?
Sen kirli odanı temizlemelisin.
Kirli çamaşırlarını ortaya dökme.
Arabasının kirli olmasını umursamaz.
O bana zor zamanlar yaşattı.
O kirli olduğu için annem köpeği yıkıyor.
Kirli bardaktan su içmeyin!
ona da girdi futbolun kirli yüzünü
Arabam çok kirli, onu yıkamalıyım.
Sırtımın alt tarafında berbat bir ağrım var.
Bana temiz bir tabak getir ve bu kirli tabağı alıp götür.
Tom bazı kirli bulaşıkları lavaboya bıraktı.
Çatalın yanındaki kaşık kirli.
Böyle kirli bir masada yiyemeyiz!
Bir şey göremiyorum. Ön cam çok kirli.
Bu pis bir iş, onunla ilgilenmek istemiyorum.
Küçük buzdolabı kirli.
Şimdi banyo yapacağım çünkü kirliyim.
Bak, benim evim sizinki kadar kirli değil.
Tom onların kirli işini yapmak istemedi.
Senin pis işini benim yapmamı istiyorsun, değil mi?
İkisinin de tadı oldukça iğrenç ama ancak biri beni hasta edebilir.
Oğlunun bencil bir çocuk gibi davranmasına izin vermemelisin.
Kanınıza karışırlarsa enfeksiyona ve kötü bir döküntüye neden olurlar.
Tom şımarık küçük bir çocuk.
Ona yardım ettikten sonra kirli hissettim.
O gömlek çok kirli. Okula gitmeden önce yıkanılması gerek.
Zor bir zaman geçireceksin.
Dün gece dışarı çıktın mı? Çünkü bugün oldukça kötü görünüyorsun.
Bir evin düzensiz olmasına katlanabilirim ama kirli olmasından hoşlanmıyorum.
Soyuldu ve kirli bir hastanede günlerce ıstırap içinde geçirdi -
- Tom'un başı büyük belada.
- Tom'un başı büyük dertte.
Bu pis iş ve onu yapmak istemiyorum.
Bir şehir ne kadar büyürse hava ve su o kadar kirli olur.