Examples of using "Prier" in a sentence and their turkish translations:
Dua etmek istiyor musun?
Tom dua etmeye başladı.
Biz dua etmek için diz çöktük.
Belki dua etmeliyiz.
Dua etmek için biraz geç.
- Şu anda dua edemem.
- Şimdi dua edemem.
O, ona yardım etmemizi rica etmek için geldi.
- Uyumadan önce dua ederdi.
- Yatağa gitmeden önce dua ederdi.
Bir keresinde "Hıristiyanlık karşıtlarına" yani Katoliklere
ve insanlardaki Ayasofya'da namaz kılma isteği
Yunanlar birkaç tanrıya tapardı.
inatla, kinle ve nefretle orada namaz kılmak istiyorlar
İnsanlar dua etmek için neden diz çöküyorlar?
Hayatlarında ilahi müdahaleler ve mucizeler olması için
onlara nispet yaparcasına namaz kılma isteği
yoksa gerçekten bu Ayasofya da namaz kılma isteği mi?
Nasıl dua edeceğini öğretebilirim.
Kilisede birçok kişi dizlerinin üzerinde dua eder.
- Her ikindi, kadın kiliseye dua etmeye giderdi.
- Her öğleden sonra, kadın dua etmek için kiliseye giderdi.
oysa ki Allah sevgisiyle kılmak isteselerdi hiç böyle bir durumla karşılaşmayacaktık
, Saragossa katedralinde ruhu için dua etmek için bir kitle düzenlendi