Examples of using "Possédant" in a sentence and their turkish translations:
Bir evcil hayvana sahip olan hiç kimseye bu apartmanda yaşamasına izin verilmez.
Japon folklöründe, bakenekolar büyülü güçleri olan kedilerdir.
O, her zaman bir tüfek ile yürür.
Projenin en büyük zorluğu, hayata geçirmek için gerekli beceriye sahip emekçilerin bulunup bulunmaması olacak.