Examples of using "Parent" in a sentence and their turkish translations:
Başka ailen var mı?
Tom bir ebeveyn değil.
Bir ebeveyn, birinci sınıfa giden çocuğun
Bir ebeveyn olmak zor.
O, evlilik vasıtasıyla benimle akrabadır.
Yakın bir komşu, uzak bir akrabadan daha iyidir.
Bilimden faydalanarak ebeveynlik bilgimi geliştirmek isterim.
O, Adem'in bir akrabasıdır.
Kendinden daha iyi bir arkadaş veya ebeveyn yoktur.
her birimiz için, ebeveyn olarak, öğretmen olarak, yönetici olarak ve bugün burada
Bir ebeveyn olarak annem çiftçiliği, ucuz mal ticaretini
Ona bakacak hiçbir arkadaşı ya da akrabası yok.
Bu soru bir ebeveyne hangi çocuğu en çok sevdiklerini sormak gibi.
Bebeği geri verdiği zaman ebeveyinlik ile ilgili sorular sormaya başladı.
Eğer bir ebeveyn iseniz, çocuklarınız için belli bir iş dalını çok istemenize izin vermeyin.