Examples of using "Voisin" in a sentence and their turkish translations:
Eşcinsel bir komşum var.
Komşumdan nefret ediyorum.
O benim komşum.
Mısırlı bir komşum var.
- Komşum bir kleptoman.
- Komşum bir çalma hastası.
Tuhaf bir komşum var.
Komşulara tahammül edemiyorum.
Tom bizim komşumuz.
Komşunum.
- Tom benim komşum.
- Tom benim komşudur.
Komşumdan nefret ederim.
Komşum çılgındır.
Tom, Mary'nin komşusudur.
Komşusu da dişiyi gözüne kestirmiş.
Muhafazakâr bir komşum var.
Liberal görüşlü bir komşum var.
Komşumun adı Deng Daping'tir.
Tom, iyi bir komşu.
Tom komşunun evinde.
Komşum çıldırdı.
Komşusundan memnun değildi.
Bitişik komşudaki köpek tehlikeli.
Komşum itfaiyeyi aradı.
Tom, Mary'nin komşularından biridir.
Bu benim komşumun köpeği.
Ev alma, komşu al.
O, komşusundan ödünç araba alır.
Tom'un komşusu iyi bir kalbe sahip.
Komşum evini tamamen yeniledi.
Komşunun çimenliği daha yeşil.
Ben doğrudan komşumdan duydum.
Kör olan bir komşum vardı.
Tom üç yıl komşumdu.
Ülke komşusu karşı savaş ilan etti.
Komşusu, o uzakta iken çocukların bakımını üslenecek.
Komşumu kahvaltıya çağırdım.
Ülke komşusu karşı savaş ilan etti.
Komşum güzel.
Yakın bir komşu, uzak bir akrabadan daha iyidir.
Biz yeni komşumuz ile sorun yaşıyoruz.
Tom komşusunun kedisini boğmuş.
- Sokakta komşumuzla karşılaştık.
- Sokakta komşumuza rastladık.
Kanadalı bir komşum var.
"Komşumun benimkinden çok daha büyük bir aracı var."
komşunun oğlu beyin kanaması geçirmiş hep güneşten
Geçen gün kentte eski komşuma rastladım.
Komşumuz üç tane Porsche sahibi, yani o zengindir.
Komşunun köpeği bütün gece havladı.
O benim komşum ama onu iyi tanımıyorum.
Yeni bir komşumuz var.
Komşunun evine hırsız girdiğini duydun mu?
Bir hırsızın, komşumun evine girdiğini duydun mu?
Komşum gürültü hakkında şikayetçi oldu.
Komşum olmasına rağmen onu çok iyi tanımıyorum.
Komşumuzun bir kaburgası kırıldı.
Tom'un komşusuyum.
Bizim Amerikalı komşumuz önümüzdeki yıl beş yıldır Japonya'da yaşıyor olacak.
Onlar intikam için komşularının evini ateşe verdi.
Komşum dün gece tutuklandı.
Komşu, köpeğini yürütüyor.
Buraya gelmeden önce buraya gelme ihtimaline karşı, yanımdaki kapı komşuma bir anahtar bırakacağım.
- Komşumla ilginç bir sohbet yaptım.
- Komşumla ilginç bir muhabbet ettim.
Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum.
Tom'un komşunun kedisini öldürdüğünü gördüm.
Komşunun köpeği her zaman havlıyor.
Komşum beni eski arabasını ondan almama ikna edemediği için bana kızdı.
Bu oteldeki odalar ses yalıtımında gerçekten çok kötü. Komşumun sakızını çiğnemesini duyabiliyorum.
İyi günler! Siz yeni komşumuzsunuz, eğer yanılmıyorsam?
Komşumun oğlu, bugün okulda kızımla dalga geçti.