Examples of using "Obéir" in a sentence and their turkish translations:
İtaat etmeliyim.
İtaat etmeliyiz.
Ebevenylerine itaat etmelisin.
Kurallara uymak zorundasın.
Biz kurallara riayet etmeliyiz.
Emirlere itaat etmek zorundayız.
Çocuklar ebeveynlerine itaat etmeliler.
Ebeveynlerimize itaat etmeliyiz.
Ebeveynlerine itaat etmelisin.
İnsanlar kurallara uymak zorundadır.
Çocuklar otoriteye boyun eğmelidir.
Her zaman kurallara uymak zorundayız.
Artık sana itaat etmeyi reddediyorum.
Anna ve babana itaat etmelisin.
Sophia otoriteye sahiptir. O nasıl itaat edileceğini bilir.
Emirler vermeden önce itaat etmeyi öğrenmelisin.
Sen emirlerime itaat etmek için buradasın.
Yasalara uymak herkesin görevidir.
Emirlerime uymamanı emrediyorum.
Ona uymaktan başka bir şey yapamam.
- Emirlerime itaat etmemeye kalkıştı.
- Emirlerime itaat etmemeye cesaret etti.
- Trafik kurallarına riayet etmelisin.
- Trafik kurallarına uymalısın.
Kanunu uygulayanlar kanuna uymalıdırlar.
Onlar kurallara uymak zorundalar.
- Tom köpeğini zapt edemiyordu.
- Tom köpeğini kontrol edemedi.
- Tom köpeğine hâkim olamadı.
Ne olursa olsun, yasalara uymalıyız.
Hukuka uymak zorundasın.
Biz her zaman yasalara itaat etmeliyiz.
- Lütfen okul kurallarına uy.
- Lütfen okul kurallarına uyun.
Babanın kim olduğu umurumda değil. Hala benim emirlerime uymak zorundasın.