Translation of "N'habite" in Turkish

0.036 sec.

Examples of using "N'habite" in a sentence and their turkish translations:

Elle n'habite plus ici.

O, artık orada yaşamıyor.

Il n'habite pas loin.

O yakın yaşıyor.

Il n'habite plus là.

O, artık orada yaşamıyor.

Il n'habite plus ici.

O artık burada yaşamıyor.

Personne n'habite dans cette maison.

Bu evde hiç kimse yaşamıyor.

Je n'habite pas en Finlande.

Finlandiya'da yaşamıyorum.

Il n'habite plus à Montmartre ?

O artık Montmartre'da yaşamıyor mu?

Je n'habite pas à Helsinki.

Ben Helsinki'de yaşamıyorum.

Tom n'habite plus à Boston.

Artık Tom Boston'da yaşamıyor ki.

Il n'habite pas dans mon quartier.

Benim mahallede yaşamaz.

Marie n'habite pas dans mon quartier.

Mary benim mahallemde yaşamıyor.

Tom n'habite pas ici depuis longtemps.

Tom uzun süredir burada yaşamıyor.

Il n'habite pas avec ses parents.

- Ailesiyle yaşamıyor.
- Ebeveynleriyle birlikte yaşamıyor.

- Elle n'habite plus ici.
- Elle ne vit plus ici.

O artık burada oturmuyor.

- Il n'habite plus ici.
- Il ne vit plus ici.

O artık burada yaşamıyor.

- Tom ne vit pas ici.
- Tom n'habite pas ici.

Tom burada yaşamıyor.

Je suis Japonais, mais je n'habite pas au Japon.

Ben Japonum ama Japonya'da yaşamıyorum.

- Personne n'habite dans cette maison.
- Personne ne vit dans cette maison.

Bu evde hiç kimse yaşamıyor.

- Je n'habite pas en Finlande.
- Je ne vis pas en Finlande.

Finlandiya'da yaşamıyorum.

- Je ne vis pas avec Tom.
- Je n'habite pas avec Tom.

Tom'la birlikte yaşamıyorum.

- Personne ne vit là-bas.
- Personne n'habite là-bas.
- Personne n'y vit.

Orada kimse yaşamıyor.

- Tom n'habite même pas à Boston.
- Tom ne vit même pas à Boston.

Tom Boston'da yaşamıyor ki.