Examples of using "Meurs" in a sentence and their turkish translations:
Ölüyorum.
Ölüyorum.
Öl artık!
Satın al veya öl!
Öldürülme.
Yardım edin! Ölüyorum!
Tom, ölme.
Pierrette "Ben ölüyorum" diyor.
Lütfen bana yardım et. Ölüyorum.
Ben bir fincan kahve için can atıyorum.
Paris'i görmek için can atıyorum.
Haydi şimdi yiyelim. Açlıktan ölüyorum.
Ölme.
Yavaş yavaş öl!
Onu yemek için sabırsızlıkla bekliyorum.
Çabuk bana cevap ver, yoksa öleceğim.
Hadi gidip yemek yiyelim. Açlıktan ölüyorum.
Susuzluktan ölüyorum. Bana su ver!
Ben bir şey yemek için ölüyorum.
Ben çok susadım.
- Açlıktan ölüyorum!
- Ben açlıktan ölüyorum.
- Açlıktan ölüyorum.
- Ben açlıktan ölüyorum.
“Sensiz ölürüm.” “Cenazene gelirim.”
Ben çok açım.
- Lütfen ölme!
- Ne olur ölme!
Açlıktan ölüyorum! Üç gün içinde bir şey yemedim.
Lütfen ölme.
- "Ah! Ben ölüyorum" dedi Pierrette dizlerinin düşerken. "Beni kim kurtaracak?"
- Pierrette dizlerinin düşerken "Ah! Ben ölüyorum" dedi. "Beni kim kurtaracak?"
Yemek yemezsen, ölürsün.
Açlıktan ölüyorum.