Examples of using "Matin " in a sentence and their turkish translations:
- Yarın sabaha kadar bekleyin.
- Yarın sabaha kadar bekle.
Sabah görüşürüz.
Bu sabah çalıştım.
Yarın sabah iyi olacak.
Yarın sabah gel.
Sabahleyin görüşürüz.
Tom bu sabah vefat etti.
Bu sabah pişirdim.
Yarın sabah seni arayacağım.
Dün sabah beni aradın mı?
Sabah oldu.
Her sabah seni arayacağım.
Ben sabahları çalışırım.
Sabahleyin giderim.
Sabah akşam yazarım.
Ben yarın sabah geleceğim.
Bir ekim ayı sabahıydı.
Her sabah güzeldir. Çünkü her sabah bir başlangiçtir.
Biz yarın sabah Japonya'dan ayrılıyoruz.
Bu sabah çok sakinsin.
Bu sabah çok sinirli görünüyorsun.
- Bu sabah hava çok soğuktu.
- Bu sabah çok soğuktu.
Güzel bir sabah, değil mi?
Bu sabah geciktin.
Yarın sabah beni mutlaka ara.
Dün sabah birçok kuş gördüm.
Neden sabaha kadar beklemiyorsun?
Bu sabah onları gördüm.
Bana bir iyilik yapar mısın ve yarın sabaha kadar bekler misin?
Bu sabah nasıl hissediyorsun?
Bu sabah kahvaltı yaptın mı?
Bu sabah gerçekten meşgul görünüyorsun.
Bu, alarmınıza iş dışında bir anlam yükler.
Sabah saat 6:30
Tom Kobe'den yarın sabah ayrılıyor.
Kaza dün sabah oldu.
Sabah erken çıkalım, tamam mı?
- Her sabah kahvaltı yaparım.
- Ben her sabah kahvaltı yaparım.
Yarın sabah uğrayacağım.
O, her sabah onu selamlar.
Bu sabah çok yedim.
Bu sabah iyi bir iştahım var.
Bu sabah Bob'ı gördüm.
Sabahleyin ayrıldım.
Bu sabah o beni arayacak mı?
Bu, bu sabah başıma geldi.
Bu sabah erkenden oldu.
O, sabah oradaydı.
Saat sabah ikidir.
Yarın sabah iki dersim var.
Bu sabahtan beri yağmur yağıyor.
Tom bu sabah nerede?
Yarın sabah onları göreceğim.
Yarın sabah onları göreceğim.
Yarın sabah onu göreceğim.
Bu sabah onu gördüm.
Bu sabah onu gördüm.
Yarın sabah gitmek zorundayım.
Bu sabah Liz'i gördüm.
Sabahleyin İngilizce çalıştı.
O onunla bu sabah tanıştı.
Erkek kardeşim yarın sabah geliyor.
Bunu bu sabaha kadar bilmiyordum.
Bu sabah kim buradaydı?
Tom her sabah tıraş olur.
Sabah ışığı artıyor.
Tom bu sabah öldü.
Tom bu sabah uyuyakaldı.
Bu sabah dışarı erken çıktım.
Yarın sabah meşgul müsün?
O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
Dün sabah şiddetli yağmur yağdı.
Onlar sabah altıya kadar dans ettiler.
Bu sabah parka gittim.
Örneğin, bir Perşembe sabahı saat 7'de bahçenizi biçmeye başlamayın.
Bu sabah kiliseye gittim.
Bu sabahtan beri üç kitap okudum.
O, bu sabah uyuyakaldı.
Bu sabah üç fincan kahve içtim.
Bu sabahtan beri çok meşgulüm.
Sabah erken kalkmayı seven bir kişi değilsin, değil mi?
Soyguncu bu sabah yakalandı.
Bu sabah parka gittim.
Bu sabah çok erken kalktım.
Dün sabah hava çok soğuktu.
Roger sabahtan akşama kadar çalışır.
Yarın sabah uykuya dalıp geç kalma.
Yarın sabah beni arayacağından emin ol.
O, her sabah köpeğini gezdirir.
Sabah erkenden geldi.