Examples of using "Locuteur" in a sentence and their turkish translations:
Konuşmacı hızlı bir şekilde konuşabilir.
- Ben anadil konuşuru değilim.
- Anadil konuşuru değilim.
Tom'un bir yerli konuşmacı olmadığını nereden biliyorsun?
Bu dilin doğal konuşanı olabilir
Bu cümle bir yerli konuşucu tarafından kontrol edilmeli.
- Yerli bir konuşurla dört yıl İngilizce çalıştım.
- Yerli bir konuşur ile dört yıl İngilizce çalıştım.
Eğer ana dili İngilizce olan biriyle çalışmak istiyorsanız, lütfen benimle iletişime geçin.
Bir yerli gibi yabancı bir dili konuşmayı gerçekten öğrenebilir miyiz?
Benim bir yerli konuşmacı gibi ses çıkarmamın mümkün olacağını hiç düşünüyor musun?
Onun bir yerli konuşur gibi sesletim yapacağını sanmıyorum.
Bu cümle yerli bir konuşmacının söylediği bir şey gibi geliyor mu?
Tom'un Fransızca konuştuğunu duyan birçok insan onun bir yerli konuşucu olduğunu düşünüyor.
Ne kadar çabalarsam çabalayayım bir yerli gibi sesletim yapacağımı sanmıyorum.
Bazı Almanca kelimelerin telaffuz edilmesi İngilizce konuşan biri için son derece zordur. Örnek olarak: "Streichholzschächtelchen".
Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.
Sanırım bir yerli konuşur ile daha sık konuşsam, İngilizce yeteneklerim çabucak gelişir.
İngilizce benim ana dilim değil ve hâlâ öğrenmem gereken birçok şey olduğunun farkındayım.
Bir çocukken İngilizce öğrenmeye başlamazsan, bir yerli gibi konuşman olası değildir.
Mesajınızı anlatmak bir yerlinin tam olarak söyleyeceği gibi onu söylemeye çalışmaktan çok daha önemlidir.
Bir yerli gibi konuşmama gerek yok, ben sadece akıcı olarak konuşabilmeyi istiyorum.
Bu kursta, daha çok bir yerli gibi konuşmanıza yardım ederek zaman geçireceğiz.
Üniversitemizden mezun olan her öğrenci anadili İngilizce olan biriyle en az iki yıl İngilizce çalıştı.
Bir yerli gibi konuşacağımı sanmıyorum ve gerçekten konuşmam gerektiğini sanmıyorum.