Translation of "Lampe" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Lampe" in a sentence and their turkish translations:

- Tom a allumé la lampe.
- Tom alluma la lampe.

Tom lambayı yaktı.

La lampe est grise.

Lamba gridir.

J'ai allumé la lampe.

Lambayı açtım.

J'ai besoin d'une lampe.

Bir lambaya ihtiyacım var.

Passe-moi une lampe.

- Bana bir ışık ver.
- Bana bir çakmak ver.

Cette lampe-torche faiblit.

Bu el fenerinin ışığı azalıyor.

- Tu auras besoin d'une lampe torche.
- Vous aurez besoin d'une lampe torche.

Bir el fenerine ihtiyacın olacak.

J'ai acheté une vieille lampe.

Ben eski bir lamba satın aldım.

J'ai perdu ma lampe-torche.

Fenerimi kaybettim.

Donne-moi ta lampe torche.

Bana fenerini ver.

Est-ce une nouvelle lampe ?

O yeni bir lamba mı?

La lampe pend du plafond.

Lamba tavandan asılıyor.

- J'éteignis la lampe et allai dormir.
- J'ai éteint la lampe et suis allé dormir.

Lambayı kapadım ve uyudum.

D'abord, on utilise une lampe UV.

İlki, basit bir UV ışığı kullanmak.

Aladdin a trouvé une lampe magique.

Alaaddin sihirli bir lamba buldu.

Il accrocha une lampe au plafond.

O, tavandan bir lamba astı.

Je dois changer cette lampe fluorescente.

Floresan lambayı değiştirmeliyim.

Tom a oublié d'apporter une lampe torche.

Tom bir el feneri getirmeyi unuttu.

La vieille lampe donna une faible lumière.

Eski lamba loş ışık verdi.

Peux-tu me prêter une lampe torche ?

Ödünç alabileceğim bir el fenerin var mı?

Nous aurions dû apporter une lampe torche.

Bir el feneri getirmeliydik.

Je tâtonnais pour retrouver la lampe de poche.

El fenerini el yordamıyla aradım.

La lumière d'une lampe luisit dans le brouillard.

Lambanın ışığı siste parıldıyordu.

Nous avons encore un vieux téléviseur à lampe.

Bizim hala eski tüplü televizyonumuz var.

- Il fait sombre là-dedans. Disposez-vous d'une lampe torche ?
- Il fait sombre là-dedans. As-tu une lampe torche ?

Burası karanlık. Bir el fenerin var mı?

Vous voulez chasser le scorpion à la lampe UV.

UV ışığı kullanarak akrep avına çıkmak istiyorsunuz demek?

Vous voulez chasser le scorpion à la lampe UV ?

UV ışığı kullanarak akrep avına çıkmak istiyorsunuz demek?

La lampe était suspendue à la branche d'un arbre.

Lamba bir ağacın dalından askıya alındı ​​.

Disposez-vous d'une lampe torche que je pourrais emprunter ?

Ödünç alabileceğim bir el fenerin var mı?

J'ai une lampe-torche dans la boîte à gants.

Benim torpido gözünde bir el fenerim var.

La lampe fluorescente était défectueuse et clignotait par intermittence.

Floresan lamba arızalıydı ve kesik kesik yanıp sönüyordu.

- Avoir une petite lampe de poche dans la poche peut être utile.
- Disposer d'une petite lampe de poche peut être utile.

Cebinde küçük bir el fenerine sahip olman yararlı olabilir.

Ce n'est pas une lampe torche ordinaire, c'est un ultraviolet.

Bu normal bir el feneri değil, böyle görünüyor. Ultraviyole.

C'est plutôt malin d'utiliser cette lampe pour chercher les scorpions.

Aslında akrep ararken UV ışık kullanmak oldukça akıllıcadır.

C'est plutôt malin d'utiliser cette lampe pour chercher des scorpions.

Aslında akrep ararken UV ışık kullanmak oldukça akıllıcadır.

J'ai réparé la lampe-torche en utilisant un petit outil.

Ben küçük bir parça kullanarak el fenerini onardım.

Qui consistait à prendre une lampe torche et éclairer votre profil

Yüzünüze yandan bir el feneri tutarlardı

Tom a allumé la petite lampe sur sa table de chevet.

Tom komodinin üstündeki küçük lambayı açtı.

Tom tenait une petite lampe de poche dans sa main gauche.

Tom sol elinde küçük bir el feneri tuttu.

Vite soufflons la lampe, afin de nous cacher dans les ténèbres!

Çabuk, lambayı söndür, karanlıkta saklanmak istiyorum.

Cette lampe fluorescente commence à clignoter. Il va falloir la remplacer.

Bu floresan lamba titreşmeye başlıyor. Onu değiştirmemiz gerekecek.

Alors ? On utilise la torche et la bouteille ? Ou bien la lampe UV ?

Ne düşünüyorsunuz? El feneri ve şişeyi mi kullanayım? Yoksa UV ışığını mı?

Il n'y a pas de danger que cette lampe mette le feu aux rideaux.

Bu lambanın perdeleri yakma tehlikesi yok.

À l'aide d'une lampe-torche, le policier fit signe à la voiture de s'arrêter.

Polis bir el feneri kullanarak arabanın durması için sinyal verdi.

Qu'en dites-vous ? On utilise la torche et la bouteille ? Ou bien la lampe UV ?

Ne düşünüyorsunuz? El feneri ve şişeyi mi kullanayım? Yoksa UV ışığını mı?

On fait quoi ? On chasse avec la lampe à ultraviolets ? Ou on fabrique un piège ?

Ne yapacağız? Ultraviyole ışıkla mı avlanacağız? Yoksa bir tuzak mı yapacağız?

Touche la base de la lampe une fois pour l'allumer et deux fois pour l'éteindre.

Lambaya açmak için bir, kapatmak için iki kez dokunun.

Marcher en groupe, jouer de la musique forte, avoir avec soi une lampe et un bâton,

Grup hâlinde gezmek, yüksek sesle müzik çalmak, fener ve sopa taşımak

Il y a une lampe que vous brûlez inutilement dans cette maison, ou même qui nuira à votre état.

O evinde gereksiz yere yaktığın lamba var ya işte o bile senin devletine zarar.