Examples of using "Aurez" in a sentence and their turkish translations:
Ödemek zorunda kalacaksın.
çok fena kaşıntıya ve kızarıklığa neden olur.
değilse çattırt diye kırılıverirsin
Üşümüş hissedeceksin.
- Acıkmış olacaksın.
- Acıkacaksın.
Sadece hazır olduğunda beni ara.
şeyler hakkında bilim ışığında
Çocukların olduğunda anlayacaksın.
seçebileceğiniz 80'den fazla ürün olurdu.
Her birkaç dakikada önemli bir hayatta kalma seçimi yapmanız gerekecek.
gerçek bir kahraman seyahatine çıkmışsınız demektir.
Başın derde girecek.
ve deli gibi koşmaya başlamak isteyeceksiniz.
Yarın cevabımı alacaksın.
Yeni bir erkek kardeşin olacak.
Yeni bir kız kardeşin olacak.
Başka bir fırsatı bulacaksın.
Ona ihtiyacın olacak.
Buna ihtiyacın olacak.
Ona ihtiyacın olmayacak.
Bir anahtara ihtiyacın olacak.
bu ekonomi için gittikçe daha önemsiz biri haline gelirsin.
Bu konuda farklı kişilerden farklı cevaplar alacaksınız,
Sen onun tavsiyesini kabul etmeliydin.
Bu hikayeyi daha önce duymuş olacaksın.
Geçici bir köprüye ihtiyacın olacak.
İyi şanslar. Buna ihtiyacın olacak.
Gelecek yıl kaç yaşında olacaksın.
Bir el fenerine ihtiyacın olacak.
Gelecek yıl otuz yaşında olacaksın.
Mezun olduktan sonra ne yapmak istiyorsun?
Sipariş için hazır olduğunuzda, lütfen bu düğmeyi kullanarak çağırın.
Paranı fakirlere bağışla ve cennette hazinen olacak.
Ne yapmak istediğine karar verdiğinde lütfen beni ara.
Buna benden daha çok ihtiyacın olacak.
Sanırım biraz yardıma ihtiyacın olacak.
Çocukların olduğunda anlayacaksın.
yapmadığınız şeyler için üzüleceksiniz."
Onunla işiniz bittiğinde gazeteyi benim okumam için bırakın lütfen.
Eğer kuduz bir köpek tarafından ısırılırsanız, bir tetanos aşısına ihtiyacınız olacak.
Sanırım buna ihtiyacın olacak.
Bugün bir tabut satın alırsanız, onu yüzde yirmi indirimle alacaksınız.
Bunlardan bazılarına ihtiyaç duyacaksın.
İşi ne zaman bitireceksin?
Zamanın olduğunda onu bana yolla.
Yakında bizden haber alacaksın.
Amerika'daki bazı batıl inançlı insanlar eğer bir kedi sizin yolunuzdan geçerse, kötü şansınız olacağına inanıyor.
Ne kadar çok çalışırsan çalış, onu bir günde bitiremezsin.
Zamanınızı akıllıca harcayın ve her zaman yeterli zamana sahip olursunuz.
Ne kadar çok denersen dene çok kolay bir şekilde başarılı olamayacaksın.
Bu mektubu okuduktan sonra onu yak.
O kitabı okumayı bitirdiğinde onu okumak istiyorum.
Kauçuk botları giyin, aksi halde ayağınızı ıslatırsınız!
Zamanın olursa, onu yap.
İşin bitince kâğıdı alabilir miyim?
İşin bitince onları geri istiyorum.
Badigarda ihtiyacın olacak.
Ne kadar uğraşırsan uğraş, sonuç aynı olacak.
Eğer kahvaltı yapmazsanız, büyük olasılıkla sabah acıkırsınız ve işinizde önceki gibi verimli olmazsınız.