Examples of using "Allumé" in a sentence and their turkish translations:
- Işıkları açtım.
- Işıkları yaktım.
Mumları yaktım.
Radyoyu açtım.
Lambayı açtım.
Isı açık.
TV'yi açtım.
Ocağı yaktım.
Ateşi yaktım.
Bilgisayarımı açtım.
Tom ışığı açtı.
O, TV'yi açtı.
Bill televizyonu açtı.
Tom gazı açtı.
Tom bir sigara yaktı.
O, lambayı açtı.
bilim insanları stimulatörü çalıştırdılar
Üşüyüp ısıtıcıyı açtım.
Sen ütüyü açık bıraktın.
Odamdaki mumları yaktım.
O, mumları yaktı.
Hava sıcaktı, bu yüzden fanı açtım.
Onlar odalarında mumlar yaktı.
Odasında birkaç mum yaktı.
Birisi klimayı açtı gibi geliyor.
Lambaları açan kişi Tom'du.
Haber dinlemek için radyoyu açtım.
mikrofon açıldığında kalite birazcık düşüyor
Üşüdüğü için, sobayı açtı.
Bill televizyonu açtı.
Laptopum açıkken uykuya daldım.
Cecil bir mum yaktı.
O, mumları yaktı.
O, radyoyu açtı.
Tom lambayı yaktı.
Tom mumları yaktı.
Radyoyu açmak için düğmeye bastım.
Polise göre yangın kasıtlı olarak çıkarıldı.
Tom yemek odası lambasını açtı.
Tom yemek odasındaki ışığı açtı.
Tom masanın üzerindeki mumu yaktı.
Bu normal bir his değildi, ama aktif uyarıcıyla
Tom komodinin üstündeki küçük lambayı açtı.
Motoru açık bıraktığım için kısa sürede gitmeliyim.
TV'yi açtığınızda her şey bunun hakkında olurdu.
Hava soğuktu, bu yüzden ateş yaktık.