Translation of "Laissons" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Laissons" in a sentence and their turkish translations:

Laissons-la disparaître, laissons-la disparaître

Kaybolsun, kaybolsun

Laissons-le fondre

Bırakalım erisin

Laissons-la tranquille.

Onu yalnız bırakalım.

- Laissons tomber.
- Oublions.

Onu bırakalım.

Laissons le parler.

Bırakın konuşsun.

Laissons Tom parler.

- Tom'un konuşmasına izin ver.
- Tom konuşsun.

Laissons les parler.

- Bırakın konuşsunlar.
- Onların konuşmalarına izin ver.

Laissons faire le soleil.

Pekâlâ, şimdi bırakalım da güneş işini yapsın.

Laissons cela de côté !

- Bu kadarla bırakalım.
- Bu kadarıyla kalsın.

Laissons-le en décider.

Onu ona bırakalım.

Laissons les enfants jouer.

Çocukların oynamasına izin ver.

Laissons la théorie aux mathématiciens.

Teorik tarafını matematikçilere bırakıyoruz.

Ne nous laissons pas abattre.

İşlerin bizi hayal kırıklığına uğratmasına izin vermeyelim.

Ne laissons pas cela se reproduire.

Onun tekrar olmasına izin vermeyelim.

Ne nous laissons pas dévier ici !

- Burada kendimizden geçmeyelim.
- Burada kendimizi kaptırmayalım.

Laissons la décision à notre professeur.

Kararı öğretmenimize bırakalım.

Laissons-le essayer encore une fois.

Onu tekrar denemesine izin verelim.

Ne laissons pas cela se produire.

Onun olmasına izin vermeyelim.

Ne laissons pas ceci se reproduire.

Bunun tekrar olmasına izin vermeyelim.

Bon, laissons la nature faire son boulot.

Tamam, bırakalım da doğa işini yapsın.

Effleurons le sol, laissons une empreinte minimale.

Nazikçe dokun, geride olabildiğince iz bırakma.

Il lit un livre. Laissons-le tranquille.

O bir kitap okuyor. Onu yalnız bırakalım.

Aujourd'hui, laissons les ouvriers finir plus tôt.

Bugün işçileri eve erken gönderelim.

Laissons-leur un peu plus de temps.

Onlara biraz daha zaman verelim.

Ne nous laissons pas berner à nouveau.

Yine kandırılmayalım.

Ne nous laissons pas dévier à ce point !

- Bunun gazına gelmeyelim.
- Bunu fazla abartmayalım.

Ne laissons pas nos personnes âgées dans la rue

Yaşlılarımızı sokağa bırakmayalım

Laissons le problème où il est pour le moment.

Meseleyi şimdilik olduğu gibi bırakalım.

- Laisse-la parler.
- Laissez-la parler.
- Laissons la parler.

Bırakın konuşsun.

- Laisse Tom décider.
- Laissez Tom décider.
- Laissons Tom décider.

Tom'un karar vermesine izin ver.

La façon dont nous laissons notre marque dans le monde.

dünyaya izimizi bu şekilde bırakıyoruz.

- Ne laissons pas passer cette occasion !
- Ne gâchons pas cette occasion !

Bu şansı boşa harcamayalım.