Examples of using "Laissons" in a sentence and their turkish translations:
Kaybolsun, kaybolsun
Bırakalım erisin
Onu yalnız bırakalım.
Onu bırakalım.
Bırakın konuşsun.
- Tom'un konuşmasına izin ver.
- Tom konuşsun.
- Bırakın konuşsunlar.
- Onların konuşmalarına izin ver.
Pekâlâ, şimdi bırakalım da güneş işini yapsın.
- Bu kadarla bırakalım.
- Bu kadarıyla kalsın.
Onu ona bırakalım.
Çocukların oynamasına izin ver.
Teorik tarafını matematikçilere bırakıyoruz.
İşlerin bizi hayal kırıklığına uğratmasına izin vermeyelim.
Onun tekrar olmasına izin vermeyelim.
- Burada kendimizden geçmeyelim.
- Burada kendimizi kaptırmayalım.
Kararı öğretmenimize bırakalım.
Onu tekrar denemesine izin verelim.
Onun olmasına izin vermeyelim.
Bunun tekrar olmasına izin vermeyelim.
Tamam, bırakalım da doğa işini yapsın.
Nazikçe dokun, geride olabildiğince iz bırakma.
O bir kitap okuyor. Onu yalnız bırakalım.
Bugün işçileri eve erken gönderelim.
Onlara biraz daha zaman verelim.
Yine kandırılmayalım.
- Bunun gazına gelmeyelim.
- Bunu fazla abartmayalım.
Yaşlılarımızı sokağa bırakmayalım
Meseleyi şimdilik olduğu gibi bırakalım.
Bırakın konuşsun.
Tom'un karar vermesine izin ver.
dünyaya izimizi bu şekilde bırakıyoruz.
Bu şansı boşa harcamayalım.