Translation of "Légende" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Légende" in a sentence and their turkish translations:

Une légende du larynx,

misafirim

Tom est une légende.

Tom bir efsane.

Et le titre : « Plus qu'une légende ».

ve başlık diyor ki "Bir efsaneden daha fazlası"

La légende de l'existence des Turcs

Türklerin var oluş destanı

Je ne connais aucune légende urbaine positive sur les léopards.

Parslarla ilgili tek bir olumlu şehir efsanesi aklıma gelmiyor.

Ce qui allait suivre alimentera la légende de "Vlad l'Empaleur".

Sıradaki şey ise Kazıklı Voyvodaya adını veren olay olacaktı

Au Japon, elle a inspiré la légende du centipède géant, Ōmukade.

Japonya'da, Ōmukade adındaki dev kırkayak efsanesine ilham kaynağı olmuştur.

Le président Kennedy a été tué, mais sa légende vivra pour toujours.

Başkan Kennedy öldürüldü ama onun efsanesi sonsuza kadar yaşayacak.

Selon la légende, ces bois étaient hantés, aussi les gens évitaient d'y pénétrer.

Efsaneye göre bu ormanda bir zamanlar hayalatler varmış, o yüzden de insanlar girmezlermiş.

Selon la légende, Hrolf-Kraki était un grand roi danois du 6ème siècle - un

uyduruyorsunuz Efsaneye göre, Hrolf-Kraki 6. yüzyılın büyük bir Danimarka kralıydı - Danimarkalı bir

Selon la légende, cette forêt serait hantée, aussi les gens n'y mettaient pas les pieds.

Efsaneye göre, o ormanda hayaletler görülecek, böylece insanlar oraya ayak basmayacaklar.

Ney a dirigé l'arrière-garde pour le reste de la retraite et, selon la légende, a été le

Ney geri çekilmenin geri kalanında arka korumayı yönetti ve efsaneye göre