Examples of using "Chaude" in a sentence and their turkish translations:
Su sıcak.
Su sıcaktı.
Ne sıcak bir gün!
Onlar hararetli bir tartışma yaptılar.
Onlar gergin bir tartışma yaptılar.
Bütün sıcak suyu kullanmayın.
Bu sıcak bir gündü.
Gece sıcaktır.
Çorba sıcak.
tehlikesi geçirdik.
Ada yıl boyunca ılıktır.
Çorba çok sıcak.
O çok sıcak bir gündü.
Çorba gerçekten çok sıcakmış.
Bugün deniz sıcaktı!
Sıcak bir çorba yemek istiyorum.
Çorba çok sıcak.
- Sıcak suyun tümünü kullanma.
- Bütün sıcak suyu kullanma.
Çorba çok sıcaktı.
Sıcak bir yaz akşamıydı.
Hararetli bir tartışmamız vardı.
Bu oda çok sıcak.
İçmek için sıcak bir şey istiyorum.
Bugün deniz sıcaktı.
Bu bitkisel çay çok sıcak.
Beni sıcak su havuzunda karşıla.
Onlar sıcak küvette.
Sıcakken çorbanı ye.
ne çok sıcak, ne de çok soğuk.
Sıcak, yünlü bir etek arıyorum.
Ne sıcak bir gün!
Çok, çok sıcak bir geceydi.
Sıcak çorba yemeyi severim.
Şeker, sıcak suda erir.
Su sıcak.
Hiç sıcak su yok.
Dikkatli ol! Çorba çok sıcak.
Onun hepsi sıcak bir yaz gecesinde başladı.
Su yüzmek için yeterince sıcak.
Yemek hâlâ sıcakken yiyelim.
Elim ılık suda.
Sıcak ılıca seni iyi yapacak.
Yaz, en sıcak mevsimdir.
Sıcak su var mı?
Japonya'da birçok kaplıcalar vardır.
En sıcak mevsim hangisi?
Onlar, odanın çok sıcak olmasından şikayetçi oldular.
Yarayı sıcak suya tutmak.
Kasaba kaplıcası ile ünlüdür.
Yaz yılın en sıcak mevsimidir.
- Bu kavanoz iki litre sıcak su tutabilir.
- Bu sürahi iki litre sıcak su tutabilir.
Bana başka bir sıcak havlu getirir misin?
Ilık su ile durulayın.
Sinirlendiğinde acı ve baharatlı bir Latin misin?
Tesadüfen, bir kaplıca buldum.
Tom çorbanın çok sıcak olduğunu söyledi.
Su, çay yapmak için yeterince sıcak mı?
Sıcak bir gündü, bu yüzden yüzmeye gittik.
Borular kırıldığından dolayı sıcak suyumuz yok.
Su, etraflarını saran soğuk havadan 50 derece daha sıcaktır.
İşe geri dönmeden önce sıcak bir duş istiyorum.
Sınavın yapıldığı oda çok sıcaktı.
Geçen yıl şimdiye kadar kaydedilmiş en sıcak yıl oldu.
Soğuk su, sıcak sudan daha yüksek bir yoğunluğa sahiptir.
"Ya yaşam, küçük, sıcak göletin birinde,
Bu çorba çok sıcak, içemem.
Soğuk suyu sıcağa çevirmek için birinin onu ısıtması gerek.
Bu oda içinde çalışamayacağımız kadar çok sıcak.
Senin tenisçi dirseğin var. Kolunu sıcak suya batır.
Uzun, sıcak bir günün ardından bu erkek jeladanın sürüsünü toplaması gerek.
Yüzmek için yeterince sıcak.
Jakuzileri sevmiyorum.
Domates çorbası için İskoç tarifi: Kırmızı fincan içine sıcak su dökün.
Beş dakika içinde duştan çıkmazsan, sıcak suyu kesiyorum!
Dün gece çok sıcak ve bunaltıcı idi, bu yüzden çok iyi uyumadım.
Ama sıcak bir gündü ve Norveçliler ağır ekipmanlarını, özellikle
Şimdi tek istediğim sıcak bir duş ve iyi bir gece uykusu.
Hava durumuna göre, bugün sıcaklık otuz iki dereceye kadar çıkacak. Sıcak bir gün olacak.
Beşinci katta hiç sıcak su yok, ama zemin katta var.
Okul klimayı açmayacak, bu yüzden öğrenciler protestoda sıcak su şişelerini balkondan atacaklar.
Çorba o kadar sıcaktı ki, içemedim.