Examples of using "Jusque" in a sentence and their turkish translations:
Otuza kadar say.
O kadar uzağa gitmedim.
- Şimdiye kadar iyi.
- Şimdiye kadar iyi gitti.
Eve giderken bütün yolu yürüdü.
Şimdiye kadar her şey yolunda gidiyor.
Ne zamana kadar Japonya'da kalıyorsun?
Otuza kadar say.
O gece geç saatlere kadar çalıştı.
O, gece geç saatlere kadar çalıştı.
Gece geç saatlere kadar yatmadım.
O, gece geç saatlere kadar çalıştı.
Gıda malzemeleri o zamana kadar dayanmaz.
O, eve gidemeyecek kadar çok sarhoştur.
Ben gece geç saatlere kadar onunla konuştum.
O zamana kadar annem böyle biri olduğunu bilmiyordu.
Gece geç saatlere kadar uyanık kalmaya alışkınım.
Geceye kadar sorunu tartıştık.
Eskiden gece çok geç saatlerde radyo dinlerdim.
Şimdiye kadar her şey yolunda gidiyor.
100 yaşına kadar yaşarsam 2103'te de hayatta olacağım.
Bu sistem 1840'lara kadar işe yaradı.
O, geceye kadar çok çalıştı.
- Jiro, daha önce birinin önünde hiç ağlamadı, yüksek sesle ağlamaya başladı.
- Daha önce başkasının önünde hiç ağlamayan Jiro haykırmaya başladı.
Sizi eve götürmemi ister misiniz?
Taksi olmadığı için eve yürümek zorunda kaldım.