Examples of using "Intéressante" in a sentence and their turkish translations:
O, ilginç bir bilgi.
bir ilginçlik de
Ne ilginç bir parti!
Ne ilginç bir teori!
Bu ilginç bir argümandır.
Sen ilginç bir kızsın.
Bu gerçekten ilginç bir soru.
Ben bu sütunu ilginç buldum.
Bu ilginç bir haber parçası.
Hikaye çok ilginçti.
Onun hikayesi ilginçti.
O ilginç bir fikir.
O ilginç bir varsayım.
Hikayeyi ilginç buldum.
O ilginç bir soru.
Bu ilginç bir tartışma.
Bu ilginç bir hikayedir.
O çok ilginç biri.
- O bana ilginç bir hikaye anlattı.
- O, bana ilginç bir hikaye anlattı.
O bana ilginç bir hikaye anlattı.
Fakat bu durum da ilginç bir soruya yol açar.
İşte, internetin böyle ilginç bir yönü var.
bir ilginçlik de şu
Bu çok ilginç bir soru.
Lehçe dili ilginçtir.
O özellikle ilginç bir kişidir.
Ben ilginç bir keşif yaptım.
Bu çok ilginç bir hikaye.
Bu çok ilginç bir teoridir.
Bu çok ilginç bir hikaye.
Bu cümle çok ilginç.
bu da güzel bir özelliğimiz
ilginç bir durum var ortada
Roma'nın tarihi çok ilginç.
Tayca ilginç bir dildir.
Bugün ilginç bir günüm oldu.
Dün ilginç bir hikaye okudum.
İlginç bir akşam geçirdik.
Öneri geri çevrilmeyecek kadar çok iyi.
- Komşumla ilginç bir sohbet yaptım.
- Komşumla ilginç bir muhabbet ettim.
Böyle ilginç bir sonuca nasıl ulaştın?
fakat asıl ilginçlik şurda başlıyor
- Çok ilginç bir çizgi roman buldum.
- Çizgi romanı çok ilginç buldum.
Fransızca çok ilginç bir dildir.
Bu resmin çok ilginç bir geçmişi var.
Bize ilginç bir hikaye anlattı.
Fransa tarihi çok ilginçtir.
O bize ilginç bir hikaye anlattı.
Yaşam herhangi bir kitaptan daha ilginçtir.
En enteresan kısım duşta.
Ama burada ilginç bir durum var
fakat buradaki ilginçlik nerede biliyor musunuz?
Onun hikayesi gittikçe ilginç olacaktır.
O oğluna ilginç bir hikaye anlattı.
İlginç bir teklif. Bunu düşünmeliyim.
Annem bize ilginç bir hikaye anlattı.
- Sanırım çok ilginç bir soru.
- Çok ilginç bir soru olduğunu düşünüyorum.
Televizyonda ilginç bir şey var mı?
Empresyonist ressamlar üzerine olan konferans ilginçti.
Tom Mary'ye ilginç bir hikaye anlattı.
Tom'un kesinlikle anlatacak ilginç bir hikayesi vardı.
O sadece ilginç bir dizi makale yayınladı.
ilginç olan kısım ise tıpkı mısır piramitler gibi
fakat sıkı durun bunun asıl ilginç tarafı
Onun hikayesi onunkinden çok daha ilginç.
Hayatımın çok ilginç olduğunu sanmıyorum.
antartika ile ilgili ilginç bir durum daha var
Geçen hafta bilgisayara karşı ilginç bir satranç oynadım.
bir ilginç bilgi daha aktarayım yarasalarla ilgili
İlginç bir kişi olmak için aklınızı beslemek ve egzersiz yaptırmak zorundasınız.
Amerikan siyasetini, özellikle başkanlık seçimi sırasında gözlemlemek ilginçtir.
O kadar ilginç değilsin.
Bence, sanıyorum oyun oldukça ilginçti.
"Hamlet"'in şimdiye kadar yazılan en ilginç oyun olduğu söylenilmektedir.
İşin daha ilginç tarafı ise bu fotoğrafta Andrew Carlssin ben de varım diyor
İlginç olduğunu düşünüyorum.
Bir başka ilginç enerji kaynağı radyoaktif atık malzemeden elde edilen ısıdır.
çok ilginç bir durum yok mu? 53 ülkenin imzası ile tarafsızlık anlaşması yapılıyor