Examples of using "Imprévisible" in a sentence and their turkish translations:
- Onun ne yapacağı belli olmaz.
- O çok önceden bilinmez.
Onun ne yapacağı belli olmaz.
Sen öngörülemezsin.
- Tom'un sağı solu hiç belli olmaz.
- Tom'u okumak çok zor.
Hayat öngörülemez.
- Karımın sağı solu belli olmaz.
- Karım çok önceden kestirilemez.
Tom içki içerken çok sağı solu belli olmaz.
Tom'un davranışları sarhoş olduğunda tahmin edilemez.
Bu gelişmenin olması öngörülemezdi. Hepimizi oldukça şaşırttı.
Yaklaşık beş içkiden sonra, Tom'un davranışı öngörülemez olur.
Dünya'daki iklim şartları gittikçe daha düzensiz bir hâl aldıkça