Examples of using "Grammaire" in a sentence and their turkish translations:
ve dil bilgisi de yerleşmeye başlayacak.
Daha fazla dil bilgisi çalışmalısın.
- Dil bilgisi çok zordur.
- Gramer çok zordur.
- Benim bir gramer kitabım var.
- Benim bir dil bilgisi kitabım var.
Benim gramerim berbattır.
Esperanto dil bilgisi çok basittir.
soyut dil bilgisini bu şekilde öğrendim.
Biraz gramer öğrenmeye çalış.
Esperanto dilinin kuralları çok basittir.
Fransızca dilbilgisinden sıkıntı çekiyorum.
Ben dilbilgisinde hiç iyi değildim.
Ben hiç Fransızca dil bilgisi okumadım.
Öğrendiniz gramerini Yoda'nın.
Almanca dil bilgisi ile zor bir zaman yaşıyorum.
Dil bilgisi çok karmaşık.
- Fransızca dilbilgisi ile ilgili sorun yaşıyorum.
- Fransızca gramerinde sorun yaşıyorum.
Cümlenin herhangi dil bilgisi hataları yoktur.
- Gramer çok karmaşık bir şey.
- Dil bilgisi çok karmaşık bir şeydir.
Fransızca dil bilgisi çalışıyorum.
Fransızcanın dilbilgisinin zor olduğunu düşünüyorum.
Bu cümlenin dil bilgisi hataları yok.
Fransızlar da sık sık dil bilgisi hataları yaparlar.
Dil bilgisi tamamen soyut dil bilgisel koddan ibaret olamaz.
doğru dilbilgisiyle tam cümleler hâlinde yazılacak,
Bu kompozisyonda dil bilgisi hataları var.
O kompozisyonunda birçok dil bilgisi hataları yaptı.
Bu makale gramer hataları ve yazım hataları ile doludur.
Kelime hazinen yoksa, gramer bilginin hiçbir önemi yok.
Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.
Biri, Esperanto gramerinde noktalama işaretlerinden hiç söz etmediklerini fark etmiş midir?
Birçok kişi bir yabancı dil öğrenmenin kelime ve gramer ustalığı gerektirdiğini söylüyorlar.