Examples of using "Flash" in a sentence and their turkish translations:
Dikkat et! Bir hız kamerası var.
Işıltı şişede yansıdı.
anımsama sıklıklarını devasa bir şekilde düşürdü.
Flaşlı fotoğraf çekmek bu noktadan itibaren yasak.
- Tom iPad istemiyor. O, Flash'ı çalıştırabilen taşınılabilir bir cihaz istiyor.
- Tom iPad istemiyor. Flash oynatabilen taşınabilir bir cihaz istiyor.