Translation of "Espérant" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Espérant" in a sentence and their turkish translations:

En espérant que personne n'émettra d'objection.

İnşallah, hiç kimse karşı çıkmayacak.

En espérant vous revoir l'an prochain.

- Gelecek yıl tekrar görüşmek ümidiyle.
- Gelecek yıl tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.

- Je regardai alentour, espérant repérer un visage amical.
- J'ai regardé alentour, espérant repérer un visage amical.

Ben samimi bir yüz görmeyi umarak etrafa baktım.

En espérant trouver un raccourci en chemin.

ve yolda bir kestirmeyle karşılaşmayı ummaktan başka çare yok.

En espérant que les insectes volent vers elle

böceklerin ışığa gelmesini ummak olduğunu düşünüyorsunuz demek?

En espérant que ça fasse tomber le reste.

ilk gevşek bir ilmektir bu.

Je suis venu ici en espérant voir Tom.

Tom'u görmeyi umarak buraya geldim.

Même en creusant un peu, en espérant trouver de la neige compacte,

Daha yoğun olan kara ulaşmak için biraz kazmama rağmen,

J'ai envoyé cela à la chaîne d'infos en espérant qu'ils me donnent une chance.

Ve bana bir şans vermeleri umuduyla haber kanalına gönderdim.

à l'intérieur, Gubbi et les autres agents de la faune installent de larges filets espérant piéger le fugitif.

içeride Gubbi ve diğer vahşi yaşam görevlileri büyük ağlar gererek kaçağı tuzağa düşürmeyi umuyor.

Tom s'est rasé la barbe et teint les cheveux en blond en espérant que les gens ne le reconnaîtraient pas.

Tom insanların onu tanımayacağını umarak, sakalını kesti ve saçını sarıya boyadı.