Examples of using "Divorce" in a sentence and their turkish translations:
Dan boşanmayı düşünüyordu.
Katolik kilisesi boşanmaya karşıdır.
O, boşanmadan sonra yalnızdı.
Sami asla boşanmak istemedi.
Onlar karşılıklı anlaşmayla boşandılar.
Mary'nin boşanmasını ne zaman öğrendiniz?
zorlu bir boşanma süreciyle mücadele ettiyseniz
Ben boşanma hakkında düşünüyordum.
İstediğim şey bir boşanma.
O boşanmasından beri sürekli içiyor.
Benden boşanacağı korkusuna kapıldım.
Boşanmandan beri ne kadar zaman oldu?
Onlar boşanmadan beri birbirlerini görmediler.
Tom'un boşanma için dava açtığını duydum.
Ona boşanmak istediğini söyledi.
Boşanma davası açmak için iyi bir nedeni vardı.
Herhangi bir boşanmanın ana nedeni evliliktir.
Boşanmanın ardından toparlanmak zaman alır.
Tom'un boşanması hakkında duymak bir şoktu.
Eski karımı boşanmamızdan beri görmedim.
Amerika'dakilere nazaran japon evlilikleri çok nadir biter.
Boşanma avukatın ofisinde bu sabah sona ermiştir.
Boşanma kağıtlarını az önce imzaladım, nihayet özgürüm!
Herkes için aşikardır ki, evlilik er ya da geç ayrılmayla sonuçlanır.
Onun ebeveynleri boşandığı için kızın babasıyla küçük bir teması vardı.
Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.
Boşanmalar, boşanan çiftlerin ortak arkadaşlarını zor durumda bırakabilir, özellikle de ayrılık sert ve tantanalı olmuşsa.
Bir boşanma duyduğumuzda biz bunun o iki kişinin temel ilkeler üzerinde anlaşmaya varma yetersizliğinden kaynaklandığını varsayıyoruz.
Boşandığımızı çocuklara henüz söylemedim.