Examples of using "Discutent" in a sentence and their turkish translations:
Onlar sorunu tartışıyorlar.
Onlar birbirleriyle konuşuyor.
Tom ve Mary durumu görüşüyorlar.
Tom ve Mary Sevgililer Günü'nde ne yapacakları hakkında konuşuyor.
Her konuştuklarında tartışırlar.
Hangi şarkıyı söyleyecekleri hakkında konuşuyorlar.