Examples of using "Diffuse" in a sentence and their turkish translations:
O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.
Oksijenin difüzyonu ince zarlarda daha kolay gerçekleşir
O örgüt hiçbiri güvenilir olamayacak kadar çok bilgiyi yaymaktadır.
Bu hastalık nasıl yayılır?