Examples of using "Diable" in a sentence and their turkish translations:
nasıl yahu!
Lanet!
Siktir!
Allah aşkına beni nasıl buldun?
Allah aşkına burada ne yapıyorsun?
O konuda ne biliyorsun?
Kaybol, çocuk!
Kimsin ya sen?
Şeytan nerede yaşıyor?
- Onlar cehenneme gitmeli!
- Onların cehenneme gitmeleri gerek!
Allah aşkına neredeydin?
Kötülük bazen kazanır.
Sınırların canı cehenneme!
Ne bileyim ben?
Burada ne halt ediyorsun?
Hangi akla hizmet onu öğrenmek istiyorsun?
Onunla hangi cehennemde buluştun?
Bu da ne böyle?
O, o konuda ne biliyor?
O, o konuda ne biliyor?
İblis bir sincaptır.
Şeytan bir egoisttir.
Benim odamda ne halt ediyorsun?
Allah aşkına ne söylemeye çalışıyorsun?
Şeytan ayrıntıda gizlidir.
Ben sadece şeytanın avukatını oynuyorum.
Sen bir şeytan'ın gerçek oğlusun.
O adam kurnaz bir şeytan!
Böylesine saçma bir hikayeyi sana kim anlattı?
Ben şeytanı memnun ettim,o da bana bir masal hediye etti.
O, şeytanla bir anlaşma yaptı.
Riske giriyoruz.
Şu adam ruhunu şeytana sattı.
Tom ne Tanrıdan ne de şeytandan korkar.
Bir kahraman olmaya çalışma.
Şeytani ve kötü ruhları çağrıştırıyorlar.
Aylaklık şeytanın atölyesidir.
Şeytan boyalı olduğu kadar siyah değil.
Tazmanya canavarı bir doğaüstü yaratık mı?
"Hangi cehennemdeydin?" diye bağırdı Tom'un annesi.
- Ne halt ediyorsun?
- Yine ne işler çeviriyorsun?
Allah aşkına o, günün bu saatinde nereye gitmiş olabilir.
Şansınızı zorlamayın.
- Cehenneme git!
- Canın cehenneme!
Allah aşkına o nedir?
Nasıl oldu da onu yaptın?
Allah aşkına bu nedir?
Allah aşkına o nedir?
Meleklerin iki kanadı, Şeytan'ın bir kuyruğu vardır.
- Hangi akla hizmet onu istasyona götürdün?
- Ne diye onu istasyona götürdün?
Bir kişi bir şeyi ödünç alırken bir melek yüzüne sahip olur fakat onu geri getirirken şeytan yüzüne sahip olur.
O, şeytanın avukatı olmaktan usandı ve ne kadar aptalca olursa olsun, şimdi onların önerdiği her fikri kabul ediyor.
Dün bir tanrı oldum, fakat bunu biraz sıkıcı buldum ki bugün bir şeytan oldum.
O da ne öyle?