Translation of "Déclencher" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Déclencher" in a sentence and their turkish translations:

Elles ont contribué à déclencher une gentrification

bu mahalleyi hem kimlik hem de nüfus anlamında

Il cherchait constamment à déclencher une dispute.

Sürekli kavga çıkarmaya çalışırdı.

Une petite boule de neige peut déclencher une avalanche.

Küçük bir kartopu, bir çığı başlatabilir.

De combien d'informations avons-nous besoin pour déclencher une telle image ?

Peki böyle bir görseli oluşturmak için ne kadar bilgiye ihtiyacımız var?

En déclencher un seul a suffi pour que le sort de ce cafard soit scellé.

Birine bile takılsa... ...hamam böceğinin kaderi mühürlenir.

Quand Apollo 8 a atteint la lune, l'équipage a dû déclencher son gros moteur SPS, ralentir

son söze sahipti . Apollo 8 aya ulaştığında, mürettebat yavaşlamak ve Ay'ın yerçekimi tarafından ele geçirilmek